Plesk Panel Üzerinde WordPress Sitesi Kurmak

Plesk Panel Üzerinde WordPress Sitesi Kurmak
WordPress dünya çapında milyonlarca web sitesine güç veren popüler bir içerik yönetim sistemi. Kendi VPS (Sanal Özel Sunucu) veya özel sunucusuna sahip olan geliştiriciler, ajanslar ve yeni başlayanlar için WordPress kurulumu bazen karmaşık görünebilir. Ancak Plesk Panel gibi kullanıcı dostu bir kontrol paneli sayesinde, WordPress kurulumu ve yönetimi oldukça kolaylaşır. Plesk Panel, bir sunucudaki web sitelerini, veritabanlarını ve uygulamaları grafik arayüzle yönetmeyi sağlayan güçlü bir araçtır. Bu rehberde, Plesk Panel üzerinden WordPress kurulumunun adım adım nasıl yapılacağını ele alacağız. Ayrıca kurulum sonrası temel yapılandırma adımlarını, performans optimizasyonu için ayarları, güvenlik önlemlerini ve önerilen eklenti/tema tavsiyelerini teknik düzeyde ayrıntılı olarak paylaşacağız. Bu sayede, bir VPS veya özel sunucuda Plesk kullanarak WordPress’i en iyi şekilde kurup yapılandırabilecek ve sitenizi güvenli ve hızlı hale getirebileceksiniz.
Ön Gereksinimler ve Hazırlık
WordPress kurulumuna geçmeden önce bazı hazırlıkları yapmak gerekir:
- Sunucu ve Plesk Erişimi: Öncelikle bir VPS veya özel sunucunuz olmalı ve bu sunucuya Plesk Panel kurulu olmalıdır. Plesk kurulumu bu rehberin kapsamı dışında olsa da, Plesk’in hem Linux hem Windows işletim sistemlerinde çalıştığını belirtelim. Sunucunuzda Plesk yüklü ve yapılandırılmış olmalıdır. Plesk’e erişmek için genellikle tarayıcıda
https://sunucu-ip-adresi:8443
veya bir alan adınız varsahttps://alanadiniz.com:8443
adresini kullanabilirsiniz. Bu adrese gidip Plesk yönetici kullanıcı adınız ve şifreniz ile panele giriş yapın. (Ekran görüntüsü: Plesk Panel giriş ekranı) - Alan Adı (Domain) Ayarları: Plesk üzerinden WordPress kurmak için panelde bir alan adı tanımlı olmalıdır. Eğer henüz Plesk’te web siteniz/alan adınız oluşturulmadıysa, Plesk panelinde sol menüden “Alan Adları” (Domains) bölümüne gidin. Burada “Alan Adı Ekleyin” butonuna tıklayarak yeni bir alan adı ekleyin. Alan adı ekleme ekranında sizden istenen alan adına sahip bir abonelik (subscription) oluşturabilirsiniz. DNS ayarlarınızı yaparak alan adınızın sunucunuzun IP adresine yönlendirildiğinden emin olun; böylece kurulum sonrası siteye erişimde sorun yaşamazsınız. (Ekran görüntüsü: Plesk “Alan Adları” sayfasında “Alan Adı Ekleyin” butonu)
- Veritabanı ve Sistem Gereksinimleri: Plesk Panel, WordPress kurulumunda veritabanını otomatik oluşturacaktır. Yine de sunucunuzda WordPress için gereken PHP ve veritabanı sunucusu (MySQL/MariaDB) gibi bileşenlerin kurulu olması gerekir. Genellikle Plesk kurulumunda bu bileşenler hazır gelir. WordPress’in güncel sürümünü çalıştırmak için PHP 7.4 veya tercihen PHP 8.x sürümünün yüklü olduğunu kontrol edin. Plesk üzerinden PHP sürümünü alan adı bazında yönetebilirsiniz. Ayrıca sunucu kaynaklarınız (CPU, RAM) bir WordPress sitesini çalıştırmaya uygun olmalıdır.
Hazırlıklar tamamlandıktan sonra WordPress kurulum adımlarına geçebiliriz.
Plesk Panel Üzerinden WordPress Kurulum Adımları
Plesk Panel ile WordPress kurmanın birden fazla yolu vardır. Aşağıda, en yaygın ve hızlı yöntem olan Plesk’in WordPress Toolkit aracını kullanarak kurulum süreci adım adım anlatılmıştır.
Adım 1: Plesk’te Alan Adı Oluşturma ve Kurulum Sihirbazını Başlatma
Plesk’e giriş yaptıktan sonra WordPress kurulumuna başlamak için önce alan adı ekleme adımında WordPress’i seçebilirsiniz. Yeni bir alan adı eklerken Plesk genellikle hazır uygulamalar listesi sunar. “Alan Adı Ekleyin” ekranında, ilgili seçenekler arasında “WordPress sitesi” gibi bir seçenek bulunur. Bu seçeneği seçtiğinizde, Plesk doğrudan WordPress kurulum sihirbazını başlatacaktır.
Alan adınızı gerekli alana yazın ve devam edin. Kısa bir beklemenin ardından Plesk sizden WordPress site kurulumu için bazı bilgiler isteyen bir form gösterecektir
Eğer Plesk sürümünüz bu şekilde doğrudan “WordPress site” seçeneği sunmuyorsa veya alan adı zaten önceden eklendiyse, alternatif olarak Plesk’in WordPress Toolkit aracını kullanabiliriz. Plesk panelinin ana sayfasında ya da sol menüsünde “WordPress” adında bir sekme/gösterge görürsünüz. Bu WordPress Toolkit arayüzüne girmek için WordPress bağlantısına tıklayın
WordPress Toolkit ekranı, o sunucuda Plesk tarafından yönetilen tüm WordPress kurulumlarını listeler. İlk kez kullanıyorsanız listede henüz site olmayacaktır. Var olan manuel WordPress kurulumlarınız varsa “Tara” butonu ile Plesk’in bunları da algılamasını sağlayabilirsiniz.
WordPress yönetim ekranında yeni kurulum başlatmak için “Kur” butonuna tıklayın.
Bu, WordPress kurulum sihirbazını açacaktır. (Ekran görüntüsü: Plesk Panel ana ekranında WordPress Toolkit bölümünün gösterilmesi)
Adım 2: WordPress Kurulum Ayarlarını Yapılandırma
Kurulum sihirbazı açıldığında, WordPress ile ilgili temel ayarları girmeniz istenir. Eğer alan adı ekleme adımında “WordPress sitesi” seçeneği ile ilerlediyseniz, Plesk sizden site başlığı, WordPress yönetici kullanıcı adı, yönetici şifresi ve site dili gibi bilgileri girmenizi isteyecektir.
Burada “WordPress Yöneticisi” alanına, WordPress sitenize giriş yaparken kullanacağınız kullanıcı adı ve şifreyi belirleyin.
Güçlü bir şifre seçmek güvenlik açısından kritiktir (aşağıdaki güvenlik bölümüne bakınız). Site dilini tercihinize göre (örn. Türkçe) seçebilir ve site başlığını girebilirsiniz. Bu adımları tamamladıktan sonra “Kur” butonuna basarak kurulumu başlatın.
Eğer WordPress Toolkit üzerinden Kur butonuna tıklayarak ilerlediyseniz, ilk aşamada Plesk size WordPress yazılımıyla ilgili kısa bir bilgi ekranı gösterebilir. Bu ekranda WordPress hakkında özet bilgi ve sistem gereksinimleri belirtilir ve kuruluma devam etmek için tekrar “Kur” düğmesine basmanız gerekebilir.
Ardından Plesk, hangi alan adına WordPress kurulacağını seçtiren bir form sunar. Eğer Plesk’te birden fazla alan adınız veya alt alan adınız (subdomain) varsa, ilgili açılır menüden doğru alan adını seçin.
Ayrıca isterseniz WordPress’i bir alt dizine kurabilirsiniz; bunun için ilgili metin alanına klasör adını yazmanız yeterli (örn. blog
yazarsanız WordPress alanadiniz.com/blog
altında kurulacaktır)
Bir alt alan adına kurulum yapmak istiyorsanız yine açılır listeden o alt alan adını seçebilirsiniz. Varsayılan olarak boş bırakıldığında WordPress ana alan adının kök dizinine kurulacaktır. Tüm seçimleri yaptıktan sonra kurulum işlemini başlatmak için “Kur” butonuna (ikinci kez) tıklayın.
Not: Plesk üzerinden başlattığınız WordPress kurulumları, aksini belirtmediğiniz sürece daima en son kararlı WordPress sürümünü kuracaktır. İhtiyaç halinde, Plesk kurulumu başlatmadan önce belirli bir WordPress sürümünü seçmenize de imkân tanır. Örneğin, Kur butonunun yanındaki küçük açılır ok işaretine tıklayarak mevcut diğer sürümleri listeleyebilir ve özel bir sürüm seçebilirsiniz. Özel bir neden yoksa her zaman güncel sürümü kullanmanız önerilir.
Kurulum başlatıldığında Plesk, arka planda WordPress dosyalarını sunucunuza indirip yükler, gerekli veritabanını oluşturur ve yapılandırır. Bu süreç genellikle birkaç dakika içinde tamamlanır.
Adım 3: Kurulumun Tamamlanması ve WordPress’e Erişim
Kurulum işlemi bittiğinde Plesk bir özet ekranı gösterir. Bu ekranda yeni kurulan WordPress sitesiyle ilgili tüm önemli bilgileri bulabilirsiniz. Örneğin, site URL adresi, kurulum yolu (örn. httpdocs
dizini altında), veritabanı bilgileri, ve en önemlisi WordPress yönetici kullanıcı adı ve şifresi bu özet sayfada listelenir.
Plesk, WordPress Toolkit arayüzünde bu siteyi bir kart şeklinde gösterir; siteye hızlı erişim, yönetici paneline tek tıkla giriş, eklenti ve tema yönetimi, güvenlik taraması gibi araçlar bu arayüzde sunulacaktır. (Ekran görüntüsü: Plesk WordPress Toolkit’te kurulum tamamlandıktan sonra site bilgileri ekranı)
Artık WordPress siteniz başarıyla kurulmuş durumdadır. Doğrulamak için tarayıcınızda alan adınızı ziyaret edin. WordPress’in varsayılan sayfasını (örneğin “Hello World!” blog yazısıyla birlikte gelen tema) görmelisiniz.
WordPress yönetici paneline giriş yapmak için, Plesk arayüzündeki “Oturum Aç” (Login) butonunu kullanabilirsiniz; bu sizi otomatik olarak WordPress yönetim paneline (wp-admin) yönlendirecektir. Alternatif olarak, tarayıcıda https://alanadiniz.com/wp-admin
adresine gidip kurulum sırasında belirlediğiniz yönetici kullanıcı adı ve şifre ile giriş yapabilirsiniz.
Kurulum sonrası ilk girişte WordPress sizden bazı temel ayarları onaylamanızı isteyebilir ya da direkt kontrol panelini gösterebilir. Artık WordPress siteniz kullanımınıza hazır. Sıradaki adım, siteyi ihtiyaçlarınıza göre yapılandırmak ve optimize etmektir.
WordPress İlk Yapılandırma ve Ayarlar
Taze bir WordPress kurulumu yaptıktan sonra, sitenizi özelleştirmeye başlamadan önce bazı temel ayarları gözden geçirmek faydalı olacaktır:
- Genel Ayarlar: WordPress yönetim panelinde Ayarlar > Genel bölümüne giderek site başlığınızı ve sloganınızı düzenleyin. Plesk kurulum sihirbazında girdiyseniz burada görünecektir, aksi halde “My CMS” gibi bir varsayılan başlık olabilir. Ayrıca bu sayfada zaman dilimi (Time Zone) ayarınızı ülkenize göre seçin, tarih ve saat biçimlerini kontrol edin.
- Kalıcı Bağlantılar (Permalinks): Ayarlar > Kalıcı Bağlantılar menüsünden URL yapınızı düzenlemek önemlidir. SEO dostu ve anlaşılır URL’ler için genellikle “Yazı ismi” seçeneği tercih edilir. Bu sayede siteadresiniz.com/ornek-yazi/ şeklinde bağlantılarınız olur.
- Okuma ve Tartışma Ayarları: Ayarlar > Okuma kısmında anasayfanızın gösterim biçimini (son yazılar veya statik sayfa) belirleyebilirsiniz. Ayarlar > Tartışma bölümünde ise yorum ayarlarını kontrol edin; isterseniz yeni kurulan sitede ilk etapta yorumları kapatabilir ya da yorum yapmadan önce onay gerektirmesini seçebilirsiniz.
- Medya Ayarları: Yüklediğiniz görseller için WordPress otomatik olarak farklı boyutlar oluşturur. Ayarlar > Ortam (Medya) kısmında varsayılan medya boyutlarını inceleyin, ihtiyacınıza göre düzenleyin.
- Temizlik: WordPress kurulumu ile birlikte gelen varsayılan “Merhaba Dünya!” yazısını ve “Örnek Sayfa”yı silebilirsiniz. Aynı şekilde varsayılan olarak yüklü gelen Jetpack veya Akismet gibi eklentiler ihtiyaç dışıysa devre dışı bırakın veya kaldırın. (Akismet spam yorum filtresi için faydalı olabilir, kullanmayı planlıyorsanız API anahtarı alarak yapılandırın.)
Bu temel ayarları yaptıktan sonra sitenizi içerik ve tasarım açısından özelleştirmeye geçebilirsiniz. Fakat öncelikle, sitenizin hızlı ve güvenli çalışmasını sağlamak amacıyla performans ve güvenlik ayarlarına odaklanmak gerekir.
WordPress Performans Ayarları (Hız Optimizasyonu)
Kendi sunucunuzda bir WordPress sitesi çalıştırırken, performans optimizasyonu hem ziyaretçilerinizin daha hızlı bir deneyim yaşaması hem de sunucu kaynaklarınızın verimli kullanılması açısından kritiktir. Aşağıda, Plesk ortamında WordPress performansını artırmak için uygulanabilecek önemli adımlar listelenmiştir:
- Önbellekleme (Caching) Kullanın: Önbellekleme, WordPress sayfalarınızın dinamik olarak her seferinde yeniden oluşturulması yerine, belirli bir süre için statik kopyalarının sunulması yöntemidir. Plesk Panel üzerinde, Linux sistemlerde genellikle Apache ile birlikte Nginx ters proxy sunucusu çalışır. Nginx’in etkin olması performansa katkı sağlar (çoğu Plesk kurulumunda nginx reverse proxy varsayılan açık gelir). İmkan varsa Nginx üzerinde microcache (önbellek) yapılandırabilirsiniz. Ek olarak, Plesk yönetim ekranında alan adınızın “Apache & Nginx Ayarları” kısmından Nginx için önbellek ayarlarını yapılandırma imkânı da bulunur. Teknik bilgiye sahip geliştiriciler, Plesk altında gelişmiş ayarlarla Nginx mikro önbelleği veya FastCGI cache kurabilir. Ancak bu ileri seviye bir işlemdir; yeni başlayanlar için en pratik çözüm bir WordPress önbellek eklentisi kullanmaktır.
- WordPress Önbellek Eklentileri: WordPress sitenizde bir önbellek eklentisi etkinleştirmek, anında gözle görülür hız artışı sağlayabilir. Popüler ve kullanımı kolay eklentilerden bazıları WP Super Cache, W3 Total Cache, WP Fastest Cache ve WP-Optimize’dır. Örneğin, WP Fastest Cache eklentisi site içeriğinizi önbelleğe alarak, CSS/JS sıkıştırması yaparak hız kazandırır ve Türk bir geliştirici tarafından geliştirilmiştir. Aynı şekilde WP-Optimize eklentisi de önbellek + veritabanı optimizasyonu + görüntü sıkıştırma özelliklerini bir arada sunar. Bu eklentileri kurup etkinleştirdikten sonra tipik olarak tek yapmanız gereken önbelleği açmak ve varsayılan ayarlarla kullanmaktır (gelişmiş ayarlar ile ekstra optimizasyonlar yapılabilir). Unutmayın, aynı anda birden fazla önbellek eklentisi kullanmayın; çakışmalara neden olabilir.
- PHP Sürümü ve OpCache: Sunucunuzda kullanılan PHP sürümü, WordPress performansını etkiler. Mümkün olan en güncel ve hızlı PHP sürümünü kullanın. Örneğin, PHP 8.x sürümleri, PHP 7’ye kıyasla belirgin performans iyileştirmeleri getirmiştir. Plesk panelinden her alan adı için PHP sürümünü seçebilirsiniz. Ayrıca PHP’nin OpCache özelliğinin açık olduğundan emin olun. OpCache, PHP kodunun derlenmiş halini bellekte tutarak tekrar derleme ihtiyacını ortadan kaldırır ve sayfa yüklenme sürelerini kısaltır. Plesk bilgi bankasında da önerildiği üzere WordPress için PHP 8 ve OpCache kullanmak performansı artıracaktır. Plesk > PHP Ayarları bölümünde OpCache genellikle varsayılan açık gelir, kapalıysa etkinleştirin.
- GZIP Sıkıştırmayı Etkinleştirme: GZIP, sunucunun ziyaretçiye gönderdiği verileri (HTML, CSS, JS gibi metin içerikli dosyalar) sıkıştırarak boyutunu küçültmesini sağlar. Bu da daha az bant genişliği ve daha hızlı yükleme demektir. Plesk üzerinden Nginx veya Apache için GZIP sıkıştırmasını etkinleştirebilirsiniz. Linux Plesk kurulumlarında Nginx etkin ise, nginx.conf ayarlarına gerekli
gzip on;
direktiflerini eklemek ya da Plesk arayüzündeki performans ayarlarından yapmak mümkündür. Eğer bu seviyede uğraşmak istemezseniz, bazı önbellek eklentileri ve optimizasyon eklentileri (ör. WP-Optimize) GZIP’i kontrol edip etkinleştirebilir. Plesk bilgi bankasında, site hızını artırmak için hem Nginx hem Apache üzerinde Gzip etkinleştirilmesi önerilmektedir. - İçerik Dağıtım Ağı (CDN) Kullanımı: Bir CDN, statik içeriklerinizi (görseller, CSS/JS dosyaları vb.) dünya genelindeki sunuculara dağıtarak ziyaretçiye en yakın noktadan iletir. Bu, özellikle uluslararası ziyaretçiler için gecikmeyi (latency) azaltır ve site hızını artırır. Plesk, Cloudflare gibi popüler CDN servisleriyle entegre olabilir ve hatta ilgili uzantılarla (extension) yönetimi kolaylaştırır. Örneğin, Cloudflare kullanarak hem statik içerik dağıtımı yapabilir hem de ek güvenlik ve önbellekleme avantajlarından yararlanabilirsiniz. CDN kullanımı sitenizin sunucu yükünü de hafifletir.
- Görüntü Optimizasyonu: Yüksek çözünürlüklü resimler web sitelerinin yavaş açılmasına sebep olan başlıca faktörlerdendir. WordPress üzerinde görselleri optimize etmek için eklentiler kullanabilirsiniz. Örneğin Smush, ShortPixel, Imagify veya EWWW Image Optimizer gibi eklentiler resimleri otomatik sıkıştırarak kaliteyi farkedilmeyecek düzeyde koruyup dosya boyutlarını küçültür. Yapılan tavsiyeler, görüntülerin kalitesinden ödün vermeden boyutlarını küçültmenin site performansına ciddi katkı sağladığı yönündedir. Eğer WP-Optimize gibi kapsamlı bir eklenti kullandıysanız, içinde yer alan görsel optimizasyon modülünü de etkinleştirebilirsiniz. Ayrıca “lazy load” (tembel yükleme) özelliğini aktif etmek, sayfa ilk yüklenirken görüntülerin hepsini birden yüklemek yerine görünür alandakileri yükleyip diğerlerini kaydırma oldukça hızlandırır (WordPress’in kendisi yeni sürümlerde yerleşik lazy-load desteği içerir).
- Gereksiz Eklenti ve İçeriklerden Kaçının: Sitenizde ihtiyaç duymadığınız eklentileri kurmaktan kaçının, var olan gereksiz eklentileri de devre dışı bırakın veya silin. Her eklenti sitenize ek kod ve sorgu yükü bindirebilir. Özellikle benzer işi yapan birden fazla eklenti kullanmak performansı düşürür. Az ve öz eklenti kullanımı en iyisidir. Unutmayın, çok fazla eklenti yüklemek WordPress sitenizin hızına olumsuz etki edebilir. Aynı şekilde, kullanılmayan yüksek boyutlu resimleri veya medya dosyalarını da barındırmadığınızdan emin olun, ortam kütüphanenizi temiz tutun.
- Diğer İpuçları: İhtiyaçlarınıza uygun olarak gelişmiş optimizasyonlara da gidebilirsiniz. Örneğin, veritabanınızı düzenli optimize etmek (WP-Optimize eklentisi bu işi yapabilir), düzenli aralıklarla spam yorum temizliği yapmak, çok fazla trafik alan siteler için Redis/Memcached gibi nesne önbelleği çözümlerini değerlendirmek (Plesk, Redis için bir eklenti sunar) gibi yöntemler de performansı artırır. Ayrıca eğer siteniz global kitleye hitap ediyorsa, DNS hızınızı artırmak için kaliteli bir DNS servisi kullanmak da sayfa açılış sürelerini iyileştirebilir.
Yukarıdaki performans ayarları uygulandığında, WordPress sitenizin açılış ve tepki sürelerinde belirgin iyileşme olacaktır. Özellikle önbellekleme ve sıkıştırma ayarları hem sunucu yükünü azaltır hem de ziyaretçilerin sayfaları daha hızlı görüntülemesini sağlar. Şimdi, en az performans kadar önemli bir konu olan güvenlik ayarlarına geçelim.
WordPress Güvenlik Ayarları ve Önlemleri
Kendi sunucunuzda barındırdığınız bir WordPress sitesi için güvenlik, ihmal edilmemesi gereken kritik bir konudur. Hem sunucu seviyesinde hem de uygulama (WordPress) seviyesinde alacağınız önlemlerle sitenizi olası saldırılara karşı koruyabilirsiniz. İşte Plesk Panel kullanırken WordPress güvenliğini sağlamaya yardımcı olacak adımlar:
- Güncel Kalın (WordPress, Eklentiler ve Temalar): WordPress çekirdeği, eklentileri ve temaları sık sık güncellenir. Bu güncellemeler çoğunlukla yeni özellikler yanı sıra güvenlik açıklarını giderir ve performans iyileştirmeleri içerir. Bu nedenle sitenizin bileşenlerini daima güncel tutun. Plesk WordPress Toolkit, sitelerinizin güncel olup olmadığını tek ekranda gösterebilir ve isterseniz otomatik güncellemeler ayarlamanıza imkan tanır. Örneğin, Plesk’te WordPress kurulum kartında “Otomatik güncellemeler” seçeneğini Açık duruma getirerek WordPress’in büyük/küçük tüm güncellemelerini veya sadece küçük güncellemeleri otomatik almasını sağlayabilirsiniz. Uzmanlar, WordPress ve eklentileri düzenli güncellemenin güvenlik açıklarını en aza indirgediğini vurgulamaktadır. Yine de otomatik güncelleme açıksa, site işlevlerini etkileyebilecek büyük değişiklikler sonrası kontrollerinizi yapmayı unutmayın.
- Güçlü Parolalar ve Kullanıcı Adları: WordPress yönetici (admin) hesabınız için tahmin edilmesi zor, güçlü bir parola kullanın. Varsayılan veya basit şifreler sitenizi ciddi riske atar. Ayrıca mümkünse yönetici kullanıcı adınızı “admin” gibi yaygın bir isim yerine benzersiz bir isimle değiştirin. Birçok saldırgan, “admin” kullanıcı adıyla brute force (kaba kuvvet) denemeleri yapar; farklı bir kullanıcı adı kullanmak bu tür saldırılara karşı ilk savunmadır. Yapılan tavsiyeler, karmaşık ve eşsiz parolaların kullanılması ve gerekiyorsa bir parola yöneticisi ile bunların saklanması yönündedir. Unutmayın, hiç kimse artık şifre ezberlemek zorunda değil; LastPass, 1Password gibi araçlar işinizi görecektir. WordPress yönetici hesabınızı sadece gerekli kişilere verin, fazla kullanıcı erişimi gerekiyorsa her kişiye ayrı hesap tanımlayıp yetkilerini kısıtlayın.
- Plesk WordPress Toolkit ile Güvenlik Sertleştirmesi: Plesk’in WordPress Toolkit özelliği, kurulum sonrası belirli güvenlik iyileştirmelerini otomatik olarak uygulama yeteneğine sahiptir. Hatta Plesk, yeni oluşturulan WordPress sitelerine bazı kritik önlemleri otomatik olarak uygular. Örneğin, XML-RPC üzerinden yapılan pingback isteklerinin kapatılması,
wp-content
klasörü güvenliğinin kontrolü gibi önlemler WP Toolkit tarafından sunulur. Plesk arayüzünde WordPress sitenizin kartında “Güvenlik” durumunu gösteren bir ibare bulunur. Eğer “Güvenliği Düzelt (Fix security)” şeklinde bir uyarı görüyorsanız, bu o site için henüz uygulanmamış kritik güvenlik önlemleri olduğu anlamına gelir ve tek tıkla bunların uygulanması önerilir. “Güvenliği Kontrol Et (Check security)” mesajı ise kritik önlemlerin uygulandığını ancak önerilen bazı ek önlemlerin daha olabileceğini belirtir. Tüm güvenlik önlemleri (kritik + önerilen) uygulandığında durum “Ayarları görüntüle (View settings)” olarak değişir. Plesk üzerinden güvenlik önlemlerini uygulamak için, ilgili site kartında Güvenlik kısmına tıklayıp sunulan listeden istediğiniz önlemleri seçerek “Güvenli Hale Getir (Secure)” düğmesine basabilirsiniz. Önerilen, kritik olarak işaretlenmiş tüm maddeleri uygulamaktır. Bu işlemler arasında wp-config.php ve .htaccess dosyalarını korumak, dosya ve dizin izinlerini sıkılaştırmak, varsayılan veritabanı ön ekini (wp_) değiştirmek, XML-RPC’yi devre dışı bırakmak, gereksiz tema/eklenti dosyalarında PHP çalıştırılmasını engellemek gibi önemli adımlar bulunur. Plesk bu adımları büyük ölçüde otomatik yapabildiği için yeni başlayanlar için bile güçlü bir güvenlik katmanı sağlar.- Not: Bazı güvenlik önlemlerini uygulamadan önce WordPress sitenizin tam yedeğini almak iyi bir fikirdir. Örneğin, Plesk’in uyguladığı bazı önlemler geri alınamaz olabilir, bu yüzden bir sorun çıkması halinde geri dönebilmek için yedek önemlidir.
- SSL/TLS ve HTTPS: Web sitenizin SSL sertifikası kullanması artık hem güvenlik hem SEO açısından neredeyse bir zorunluluktur. Plesk, Let’s Encrypt gibi ücretsiz SSL sertifikalarını alan adınıza kolayca kurmanıza imkân tanır. Plesk panelinde ilgili alan adının “SSL/TLS Sertifikaları” veya “Hosting Ayarları” bölümünden ücretsiz Let’s Encrypt sertifikasını birkaç tıklamayla alabilir ve sitenize uygulayabilirsiniz. Sertifika kurulduktan sonra WordPress sitenizin Ayarlar > Genel kısmından URL adreslerini
https://
olacak şekilde güncelleyin (Plesk bunu otomatik de yapabilir). Ayrıca .htaccess ile HTTP’den HTTPS’e yönlendirme kuralını ekleyin veya Plesk arayüzünden “Her zaman HTTPS kullan” gibi bir seçeneği işaretleyin. Sonuç olarak, ziyaretçilerinizin siteyle olan trafiği şifrelenmiş olacak ve tarayıcıda güvenli site ibaresi çıkacaktır. - Güvenlik Eklentileri: WordPress ekosisteminde, sitenizi korumak için geliştirilmiş birçok güvenlik eklentisi vardır. Bu eklentiler ek bir koruma katmanı sunar, örneğin Web Uygulama Güvenlik Duvarı (WAF), giriş denemelerini sınırlama, zararlı yazılım taraması, dosya bütünlüğü izleme gibi özellikler sağlar. Popüler güvenlik eklentilerinden bazıları Wordfence Security, iThemes Security (eski adıyla Better WP Security), All In One WP Security & Firewall (AIOS), Sucuri Security gibi eklentilerdir. Örneğin, Wordfence, hem ücretsiz hem ücretli sürümü olan ve dünya çapında milyonlarca site tarafından kullanılan güçlü bir güvenlik eklentisidir. Wordfence özellikleri arasında canlı trafik izleme, zararlı IP adreslerini engelleme, firewall (güvenlik duvarı), kötü amaçlı yazılım taraması ve iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) desteği gibi birçok bileşen bulunur. Wordfence’in 2 milyondan fazla aktif kullanıcıya sahip olduğu ve brute force saldırılarına karşı giriş sayfası koruması, 2FA, IP engelleme gibi işlevler sunduğu bilinmektedir. Benzer şekilde iThemes Security eklentisi de sitenizi sertleştirmek için 30’dan fazla güvenlik ayarını tek çatı altında sunar (dosya yetkilerinin ayarlanması, admin URL değiştirme, vs.). Güvenlik eklentileri kurduktan sonra mutlaka yapılandırma sihirbazlarını çalıştırın ve önerilen ayarları uygulayın. Ancak dikkat: Aynı anda birden fazla güvenlik eklentisi aktif etmek bazen çakışmalara veya gereksiz yere sunucu yüküne neden olabilir; genellikle kapsamlı bir tanesi yeterlidir.
- Giriş Denemelerini Sınırlandırma: Eğer bir güvenlik eklentisi kullanmıyorsanız, en azından giriş sayfanızı korumak için giriş denemelerini sınırlayan küçük bir eklenti kurabilirsiniz (örn. Limit Login Attempts Reloaded). Bu tip bir önlem, kötü niyetli kullanıcıların şifre deneme (brute force) saldırılarına karşı etkilidir – belirli sayıda hatalı deneme sonrası IP’yi geçici engeller.
- İki Faktörlü Kimlik Doğrulama (2FA): WordPress admin girişine ek bir doğrulama katmanı eklemek güvenliği çok artırır. Google Authenticator veya Authy gibi uygulamalarla çalışan 2FA özelliklerini sağlayan eklentiler mevcut (Wordfence ve iThemes Security bu özelliği dahili sunar, ayrıca ayrı 2FA eklentileri de var). 2FA etkinleştirildiğinde, admin girişinde kullanıcı adı/şifre sonrası telefonunuzda üretilen bir kodu da girmeniz gerekecek, bu da şifreniz çalınsa bile izinsiz girişi büyük ölçüde engeller.
- Dosya İzinleri ve Editör Erişimi: Sunucunuzda WordPress dosyalarının doğru izinlere sahip olması önemlidir (genellikle dizinler için 755, dosyalar için 644 önerilir). Plesk genellikle dosya izinlerini düzgün ayarlar. Yine de wp-config.php gibi kritik dosyaların yazılabilir olmadığından emin olun. Ayrıca WordPress admin panelinden Eklenti/Dosya Düzenleyici özelliğini devre dışı bırakabilirsiniz; bu, panel üzerinden PHP kodu değişikliğini engelleyerek olası zararları önler (wp-config.php içine
DISALLOW_FILE_EDIT
sabitini true yaparak bu sağlanabilir). Plesk WP Toolkit’in “dosya düzenlemeyi kapat” gibi bir önerisi de mevcuttur. - Veritabanı Ön Ekini Değiştirme: WordPress varsayılan olarak tüm tablolar için
wp_
ile başlayan bir ön ek kullanır. Saldırganlar bu varsayılanı bildiği için bazı saldırılar (SQL injection gibi) buna göre tasarlanabilir. Kurulum aşamasında gelişmiş ayarlardan değiştirmediyseniz, halihazırda veritabanı ön ekiwp_
olarak kalmış olabilir. Bunu değiştirmek teknik olarak mümkündür ancak dikkatli yapılmalıdır (eklenti kullanarak veya elle veritabanında). Eğer yeni kurulum yaparken Plesk gelişmiş ayar sunuyorsa farklı bir önek belirlemek güvenlik adına iyi bir adımdır. - Düzenli Yedek Alma: Güvenlik kapsamında belki de en hayati konulardan biri düzenli yedektir. Hiçbir güvenlik önlemi sitenizin %100 hacklenmeyeceğini garanti edemez, bu yüzden kötü bir senaryoda kayıpsız geri dönebilmek için yedeğinizin olması gerekir. Plesk paneli, elle veya zamanlanmış otomatik yedek almaya olanak tanır. Örneğin, haftalık otomatik yedek alıp bunu sunucu dışında bir depoya (Plesk, Google Drive veya FTP gibi uzak depolara yedek göndermeyi destekler) saklamak akıllıca olacaktır. WordPress eklenti tarafında da UpdraftPlus, BackupBuddy gibi popüler yedekleme eklentileri mevcuttur. UpdraftPlus eklentisi sitenizin tam yedeğini alıp bulut ortamlara (Google Drive, Dropbox vs.) yükleyebilir. Yedeklerin hem dosyaları hem veritabanını içerdiğinden emin olun.
- Diğer Güvenlik İpuçları: Eğer sitenizde kullanmadığınız wp-admin/admin.php gibi dosyalara erişimi engellemek isterseniz Plesk aracılığıyla ek .htaccess kuralları tanımlayabilirsiniz. Plesk’in Fail2Ban entegrasyonu sayesinde belirli servisler için (özellikle FTP, posta ve belki HTTP) çok sayıda hatalı giriş yapan IP’leri otomatik engellemek mümkündür. Plesk panelinde Araçlar ve Ayarlar > IP Erişim Yönetimi (Fail2Ban) kısmından WordPress için ön tanımlı bir hapishane kuralı (plesk-wordpress jails) bulunup bulunmadığını kontrol edin; varsa etkinleştirip konfigüre etmek brute force saldırılarını sunucu seviyesinde engeller. Son olarak, sitenizin ön yüzünde kullanılmayan sürüm bilgisi, yorum yazarlarının IP gösterimi gibi bilgi sızdıran detayları kapatmak da küçük de olsa katkı sağlar.
Bu güvenlik önlemleri ile WordPress sitenizin risklerini önemli ölçüde azaltmış olursunuz. Özellikle Plesk’in WordPress Toolkit aracını kullanarak birkaç tıklama ile uygulayabileceğiniz sertleştirme (hardening) ayarları, yeni başlayanlar için karmaşık gelen pek çok manuel işlemi otomatik hale getirir.
Unutmayın, güvenlik sürekli bir süreçtir; sitenizi ve sunucunuzu düzenli olarak izlemeli, güncel tutmalı ve gerektiğinde ek önlemler almalısınız.
Önerilen WordPress Eklentileri (Yeni Başlayanlar için)
WordPress’i kurup temel ayarlarını yaptıktan sonra, sitenizin işlevselliğini artırmak için eklentiler kullanmanız kaçınılmazdır. Ancak on binlerce eklenti arasından hangilerini seçeceğiniz konusunda kafanız karışabilir. İşte farklı ihtiyaçlar için temel eklenti önerileri:
- SEO Eklentisi – Yoast SEO: Sitenizin arama motoru görünürlüğünü optimize etmek için bir SEO eklentisi şarttır. Yoast SEO, dünya çapında en popüler SEO eklentilerinden biridir ve WordPress sitenizin SEO ayarlarını kolaylıkla yönetmenizi sağlar. Yoast SEO ile her sayfa/içerik için başlık (title) ve açıklama (meta description) gibi alanları kolayca düzenleyebilir, XML site haritası oluşturabilir ve içeriklerin SEO analizini yapabilirsiniz. Ücretsiz sürümü bile çoğu ihtiyaç için yeterliyken, gelişmiş özellikler isteyenler için premium sürümü de vardır. Alternatif olarak Rank Math ve All in One SEO Pack gibi eklentiler de mevcuttur, ancak başlangıç için Yoast’ın arayüzü ve dokümantasyonu oldukça kullanıcı dostudur.
- Önbellekleme ve Hız – WP Fastest Cache / WP-Optimize: Performans bölümünde bahsettiğimiz önbellekleme için en pratik yol bir eklenti kullanmaktır. WP Fastest Cache, kurup etkinleştirdikten sonra sitenizde statik HTML önbelleği oluşturarak hız artışı sağlayan, kurulumu ve kullanımı basit bir eklentidir. Birkaç ayarı aktifleştirerek (Gzip, tarayıcı önbelleği, birleşik CSS/JS gibi) anında etki görebilirsiniz. Geliştiricisinin Türk olması ve eklentinin Türkçe dil desteği de avantajlarındandır. Alternatif olarak WP-Optimize eklentisi, önbelleğe ek olarak veritabanı temizlik ve resim optimizasyon özellikleriyle kapsamlı bir çözüm sunar. Bu eklenti sayesinde kullanılmayan veritabanı tablolarını optimize edebilir, eski revizyonları temizleyerek veritabanını hafifletebilirsiniz. Başlangıç seviyesindeki kullanıcılar için WP Fastest Cache belki daha sade bir tercih olacaktır. Ayrıca Autoptimize gibi tek başına önbellek yapmasa da HTML/CSS/JS küçültme (minify) ve birleştirme yaparak siteyi hızlandıran bir eklentiyi de ikincil olarak düşünebilirsiniz. (Not: LiteSpeed web servisi kullanan sunucularda ise LiteSpeed Cache eklentisi en iyi performansı verir, ancak Plesk ortamında genellikle Apache/Nginx kullanıldığı için bu eklenti o ortamlarda etkili olmaz.)
- Güvenlik Eklentisi – Wordfence Security: Güvenlik kısmında ayrıntılı ele aldığımız gibi, WordPress sitenizi korumak için Wordfence iyi bir seçimdir. Wordfence, kurulumu kolay bir güvenlik duvarı ve zararlı yazılım tarama eklentisidir. Kurduktan sonra size gerçek zamanlı koruma, haftalık taramalar, brute force saldırılarına karşı giriş limitleme ve daha pek çok özellik sunar. Ayrıca iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) özelliğini de aktive ederek admin girişinizi ekstra korumalı hale getirebilirsiniz. Yeni başlayanlar için varsayılan ayarları genellikle yeterlidir; sadece bir e-posta adresi tanımlayıp uyarıları almanız sağlanır. Alternatif güvenlik eklentileri olarak All In One WP Security (daha görsel arayüzle çeşitli ayarlar sunar) veya Sucuri (özellikle Sucuri’nin bulut güvenlik hizmetini kullanmak isteyenler için) düşünülebilir. Ancak tek bir eklentiyle başlamak en iyisidir.
- İletişim Formu – WPForms / Contact Form 7: Ziyaretçilerinizin size kolayca ulaşabilmesi için iletişim formu eklemek isteyeceksiniz. Contact Form 7 yıllardır en popüler form eklentilerinden biri olsa da arayüzü çok teknik gelebilir. WPForms ise sürükle-bırak form oluşturucu arayüzüyle yeni başlayanlar için idealdir. WPForms’un ücretsiz sürümü (Lite) ile basit iletişim formları, anket formları vb. oluşturabilirsiniz. Form yanıtlarını e-posta adresinize gönderebilir ve girişleri kaydedebilirsiniz. Kurulumu yaptığınızda zaten örnek bir basit form ile gelir, onu sayfanıza ekleyerek hemen kullanmaya başlayabilirsiniz. Contact Form 7 tercih ederseniz, muhtemelen ek olarak bir reCAPTCHA ayarı yapmanız ve belki bir iki eklentiyle özelleştirmeniz gerekebilir. Bu bakımdan WPForms veya benzeri (Forminator, Ninja Forms) yeni kullanıcı dostu araçlar daha avantajlı.
- Yedekleme Eklentisi – UpdraftPlus: Sunucu seviyesinde Plesk ile yedekleme yapabiliyor olsanız da, WordPress içinden de yedek alabilmek iyi bir alışkanlıktır. UpdraftPlus en yaygın kullanılan ücretsiz yedekleme eklentilerinden biridir. Dosyalarınızı ve veritabanınızı tek tıkla yedekleyebilir, bu yedekleri Google Drive, Dropbox, OneDrive gibi bulut hizmetlerine otomatik olarak gönderecek şekilde zamanlayabilirsiniz. Herhangi bir sorun anında aynı eklentiyle kolaylıkla geri yükleme yapabilirsiniz. Plesk otomasyonunuz olsa bile eklenti tabanlı yedek ekstra emniyet sağlar.
- Spam Filtreleme – Akismet Anti-Spam: Eğer sitenizde yorumlar açıksa, kısa sürede spam yorum bombardımanına uğrayabilirsiniz. WordPress kurulumu ile gelen Akismet eklentisi, otomatik spam yorum filtrelemede sektör standardıdır. Kişisel siteler için ücretsiz API anahtarı alıp etkinleştirebilirsiniz. Yorumları arkaplanda kontrol eder ve büyük çoğunlukla spam olanları ayıklar. Alternatif olarak Antispam Bee (ücretsiz ve API anahtar gerektirmeyen) eklentisi de kullanılabilir.
- Diğer Faydalı Eklentiler: Sitenizin ihtiyacına göre ek eklentiler düşünebilirsiniz. Örneğin, siteniz çok dilli olacaksa Polylang veya WPML; sosyal medya paylaşım butonları için Shared Counts; site istatistikleri için Google Site Kit (Analytics, Search Console entegrasyonu için) gibi eklentiler kurulabilir. Fakat her zaman gerektiği kadar eklenti yüklemeniz, fazlasından kaçınmanız gerektiğini unutmayın. Gereksiz her eklenti hem performans hem güvenlik riskidir.
Yukarıdaki listede adı geçen eklentiler, işlevsellik ve kalite açısından kendini kanıtlamış eklentilerdir. Elbette ihtiyaçlar proje özelinde değişebilir, ancak yeni kurulan bir WordPress sitesinde SEO, önbellek, güvenlik, form ve yedekleme konularını bu araçlarla kolayca halledebilirsiniz. Eklentileri WordPress panelinizden Eklentiler > Yeni Ekle bölümüne girip aratarak kurabilirsiniz.
Kurulumdan sonra etkinleştirip gerekli ayarları yapmayı unutmayın.
Önerilen WordPress Temaları (Hız ve Esneklik için)
Bir WordPress sitesinin görünümünü belirleyen temalar, aynı zamanda sitenin hızında ve SEO performansında da önemli rol oynar. Yeni başlayanlar için tema seçimi zor olabilir; bu nedenle hem esnek özelleştirilebilir hem de hafif (lightweight) yapıda, modern standartlara uygun birkaç tema önerisi aşağıda belirtilmiştir:
- Astra: Astra, günümüzde en popüler ve en hızlı WordPress temalarından biridir. Hem ücretsiz versiyonu hem de ücretli pro versiyonu bulunmaktadır. Öne çıkan yönleri: son derece hafif olması (varsayılan kurulumu siteye neredeyse hiç yük getirmez) ve birçok hazır tasarım şablonu sunmasıdır. Uzmanlar Astra temasının hafif kod yapısı, kullanıcı dostu özelleştirme seçenekleri ve binlerce hazır şablonuyla büyük beğeni topladığını belirtmektedir. Benzer şekilde yapılan hız testlerinde de Astra’nın yüksek skorlar aldığını görüyoruz. Örneğin WP Rocket tarafından yapılan bir testte, Astra ile oluşturulan sayfanın 2.1 saniye gibi kısa bir sürede yüklendiği raporlanmıştır. Astra’nın ücretsiz sürümü bile kurumsal sitelerden bloglara kadar pek çok site için fazlasıyla yeterli özellik sunar. Eğer daha gelişmiş site düzenleri ve ekstra modüller isterseniz pro lisans düşünülebilir, ancak başlangıçta gerek yoktur.
- GeneratePress: GeneratePress de Astra gibi hız ve yalınlık odaklı bir temadır. Tertemiz kodu ve küçük dosya boyutuyla bilinir. Hatta bir taze GeneratePress kurulumu, siteye 10KB’dan az yük bindirmektedir. Kullanıcı yorumları, tema aktifken bile neredeyse boş bir sayfa kadar hızlı sonuçlar alınabildiğini göstermektedir. Özelleştirme seçenekleri ücretsiz sürümde sınırlı olsa da, WordPress özelleştirici (customizer) üzerinden temel görsel ayarları yapabilirsiniz. Gerektiğinde geliştiriciyseniz kendi child theme’inizi oluşturup genişletebileceğiniz sade bir altyapı sunar.
- Neve: Neve, yine hafiflik ve hız hedeflenerek geliştirilmiş modern bir temadır. Mobil cihazlar için optimize (AMP uyumlu) ve duyarlı (responsive) tasarıma sahiptir. Başlangıç siteleri için birçok hazır demo sunar, Elementor, Beaver Builder gibi sayfa yapıcı eklentilerle uyumludur. Hız konusunda iddialıdır; varsayılan bir Neve temasıyla, temel bir sayfanın birkaç yüz kilobayt altında yüklenebildiği belirtilmektedir. Yeni başlayanlar için kurulumu kolay ve dokümantasyonu iyi bir temadır.
- OceanWP: Çok yönlü ve geniş özelleştirme seçenekleri sunan bir diğer popüler ücretsiz tema OceanWP’dir. Birden fazla amaç için (blog, iş, e-ticaret vb.) demo siteleri vardır ve Elementor gibi eklentilerle sorunsuz çalışır. OceanWP de hafif sayılan bir temadır, ancak sunduğu özellikler biraz daha fazladır; bu nedenle Astra/GeneratePress kadar minimalist değildir fakat yine de iyi bir performans sağlar. Özellikle e-ticaret (WooCommerce) projeleri için ücretsiz temalar arasında sık önerilir.
- WordPress Varsayılan Temaları (Twenty Twenty-Three ve diğerleri): WordPress’in her yıl yayınladığı varsayılan “Twenty *” temaları da aslında oldukça iyi kodlanmış, standartlara uygun temalardır. Örneğin Twenty Twenty-One, Twenty Twenty-Three gibi temalar sadedir, Gutenberg blok editörüyle uyumlu çalışırlar ve tamamen ücretsizdir. Evet, tasarım olarak çok özel bir şey sunmazlar ancak üzerinde çocuk tema yazarak geliştirme yapmaya uygundurlar. Eğer hızlıca başlayıp içerik oluşturmaya odaklanmak isterseniz bu varsayılan temalardan biriyle de yola çıkabilirsiniz. Sonrasında ihtiyaç duydukça değiştirmeniz mümkün.
- Diğer Tema Önerileri: Eğer site kurulumunda bir sayfa oluşturucu (Elementor, Divi vb.) kullanmayı planlıyorsanız, bu araçlarla iyi çalışan temalar seçmelisiniz. Örneğin Elementor için Hello adlı ultra basit bir tema vardır (Elementor ekibinin geliştirdiği, yalnızca sayfa yapıcı ile kullanılmak üzere). Divi kullanacaksanız zaten kendi teması ile gelir. Kurumsal ve çok amaçlı ücretsiz bir tema arıyorsanız Kadence de son dönemde popülerlik kazanmıştır. Geniş özellikler sunup yine de performanstan çok ödün vermez.
Tema seçerken dikkat edilecek nokta, temasının güvenilir kaynaklardan olmasına dikkat etmektir. WordPress’in resmi tema deposundan veya bilinen geliştiricilerden temalar kullanın. Null (lisansı kırılmış) premium temalardan kaçının; güvenlik riski oluştururlar. Ayrıca temanız ne kadar hafif olsa da, çok ağır ve uzun sayfalar oluşturursanız site yine yavaşlayabilir; bu yüzden temayı doğru kullanmak ve sayfa içeriğini optimize etmek de önemlidir.
Sonuç olarak, Astra gerek hızı gerek özelleştirme kolaylığı ile yeni başlayanlara sıkça önerilen bir tema olup, GeneratePress, Neve gibi alternatiflerle beraber değerlendirilebilir. Bu temalar ile hızlı bir başlangıç yapabilir, beğenmezseniz ileride farklı bir temaya geçme esnekliğiniz her zaman olduğunu unutmayın.
Sonraki Adımlar
Bu rehberde, Plesk kontrol paneli kullanarak bir VPS veya özel sunucu üzerinde WordPress kurulumu ve yapılandırmasını ayrıntılı şekilde ele aldık. Öncelikle Plesk paneline erişim sağlayıp alan adınızı ekleyerek WordPress’i birkaç tıklama ile nasıl kurabileceğinizi gördük. Ardından WordPress’in temel ayarlarını yaparak siteyi çalışır hale getirdik. Performans optimizasyonu kapsamında önbellekleme, sıkıştırma, CDN kullanımı ve güncel PHP gibi yöntemlerle sitenizin hızını artırmayı öğrendik. Güvenlik bölümünde ise Plesk WordPress Toolkit’in otomatik sağlamlaştırma özelliklerinden yararlanarak ve ek eklentilerle destekleyerek sitenizi olası saldırılara karşı koruma yollarını tartıştık. Son olarak, sitenizin başarısı için kritik olabilecek eklenti ve tema tavsiyeleriyle, hangi araçların hangi ihtiyaçlara cevap verdiğini aktardık.
Artık Plesk paneliniz üzerinden WordPress sitenizi yönetmeye hazırsınız. Plesk, birden fazla site barındıran ajanslar ve geliştiriciler için özellikle kullanışlı araçlar sunar. Örneğin, birden çok WordPress sitesini tek ekran üzerinden güncelleyebilir, her birine ayrı ayrı girmeden genel durumlarını kontrol edebilirsiniz. Hatta Plesk WordPress Toolkit ile klonlama (clone) ve hazırlık (staging) ortamları oluşturmak mümkündür; bu sayede canlı sitenizi etkilemeden testler yapabilir veya siteyi kopyalayıp üzerinde çalışma yapabilirsiniz. Bu gibi gelişmiş özellikler, ileride ihtiyaç duyduğunuzda keşfetmeye değerdir.
Unutmayın, başarılı bir web sitesi kurmak ve işletmek, kurulumla bitmez; sürekli bakım gerektirir. Düzenli aralıklarla sunucu kaynak kullanımını izleyin (Plesk’in istatistik araçlarıyla CPU/RAM kullanımını takip edebilirsiniz), trafik artışlarına göre ölçeklendirme yapmayı planlayın, içeriklerinizi güncel tutun ve topluluk veya resmi dokümanlar aracılığıyla WordPress gelişmelerini takip edin. Eğer bir sorunla karşılaşırsanız, Plesk’in geniş bilgi bankası ve kullanıcı forumları size çözüm sunabilir.
Sonuç olarak, Plesk Panel üzerinden WordPress kurulumu yaparak güçlü bir başlangıç yaptınız. Bu güçlü kombinasyon (Plesk + WordPress), yeni başlayanlardan profesyonellere kadar herkesin işini kolaylaştıran bir altyapı sunuyor. Artık sitenizi içeriklerle doldurma, tasarımını güzelleştirme ve ziyaretçilerinizle buluşturma zamanı. Başarılar ve iyi bloglamalar!
Benzer Konu: Plesk Panel Nedir?
Etiketler: Plesk, Plesk hosting kontrol paneli, Plesk ile WordPress eklenti ve tema önerileri, plesk panel, Plesk Panel ile WordPress site kurma rehberi, Plesk rehberi, Plesk üzerinden WordPress nasıl kurulur, Plesk VPS’de WordPress kurulumu adım adım, Plesk WordPress güvenlik ayarları, Plesk WordPress kurulumu, WordPress güvenliği, WordPress kurma rehberi, WordPress kurulumu, WordPress Toolkit ile WordPress kurulumu, WordPress VPS kurulumu , Ekspertiz Yazılımı , Servis Yazılımı , Yedek Parça Yazılımı