Zapier Nedir?

25 Nisan 2025

Genel

Zapier Platformu: Özellikleri, Avantajları ve Kullanım Alanları

Zapier Nedir?

Zapier, bulut tabanlı bir entegrasyon ve iş akışı otomasyonu platformudur. En basit tanımıyla, kod yazmaya gerek kalmadan farklı web uygulamalarını birbirine bağlayarak tekrarlayan görevleri otomatikleştirmenizi sağlar. 2011 yılında ABD’de kurulan Zapier, günümüzde dünya çapında popüler bir no-code (kod gerektirmeyen) otomasyon aracı haline gelmiştir. Kullanıcılar Zapier üzerinde oluşturdukları “Zap” adı verilen iş akışlarıyla bir uygulamadaki belirli bir tetikleyici olaya (örneğin yeni bir e-posta alınması) karşılık başka bir uygulamada otomatik bir eylem gerçekleştirebilirler. Bu sayede işletmeler ve bireysel kullanıcılar; veri girişleri, bildirimler, dosya transferleri gibi zaman alan işlemleri Zapier ile zahmetsizce otomatik hale getirerek verimliliklerini artırabilmektedir.

Zapier’in en dikkat çekici yönlerinden biri son derece geniş uygulama desteğidir. Platform, 7.000’den fazla uygulama ile entegrasyon kurabilir ve bu sayede hemen her popüler yazılım arasında bağlantı oluşturabilir.

Örneğin, Zapier kullanarak Gmail, Slack, Google Sheets, Trello, Salesforce, Mailchimp, Instagram, Dropbox gibi yaygın araçları birbirine entegre edebilirsiniz. Kısaca Zapier, işletmelerin kullandığı parçalı yazılım ekosistemini bir araya getirerek tek bir otomasyon merkezi gibi çalışır ve iş süreçlerini otomatikleştirmeye odaklanır.

Zapier’in Hizmetleri ve Özellikleri

Zapier platformu, kullanıcılarına çeşitli hizmetler ve zengin özellikler sunar. Temel olarak, bir Zapier iş akışı (Zap) “tetikleyici” (trigger) ve “eylem” (action) mantığıyla çalışır. Bir uygulamada meydana gelen bir tetikleyici olay, Zapier tarafından algılanır ve tanımlanan diğer uygulamalarda ilgili eylemler otomatik olarak gerçekleştirilir. Zapier’in öne çıkan hizmet ve özelliklerini şu şekilde özetleyebiliriz:

Geniş Entegrasyon Yelpazesi: Zapier, binlerce uygulama için hazır entegrasyon sunar. Tek bir platform üzerinden CRM, e-posta, proje yönetimi, e-tablo, mesajlaşma ve sosyal medya gibi farklı kategorilerdeki araçları entegre edebilirsiniz. “Zapier connects more than 7,000 apps to automate your workflows – all without code” ifadesi, platformun ne denli geniş bir uygulama kütüphanesine sahip olduğunu gösterir. Bu kapsamlı entegrasyon yelpazesi, kullanıcıların çok çeşitli hizmetleri birbirine bağlamasına imkan tanır.
Çok Adımlı ve Koşullu İş Akışları: Zapier üzerinde birden fazla adımı içeren karmaşık iş akışları oluşturmak mümkündür. Ücretsiz planda genellikle tek tetikleyici ve tek eylemden oluşan basit “Zap”ler kurulabilirken, ücretli planlarda çok adımlı Zapler ile bir tetikleyicinin ardı sıra birden fazla eylem zinciri gerçekleştirilebilir. Ayrıca koşullu mantık eklemek için Zapier’in Paths özelliği kullanılabilir. Bu sayede “eğer… ise” kurguları ile farklı şartlara göre farklı eylemler tetiklenebilir. Örneğin, bir form yanıtında ülke bilgisi “Türkiye” ise farklı bir e-posta listesine ekleme, değilse genel listeye ekleme gibi dallanmış senaryolar kurulabilir.
Şablonlar ve Hazır İş Akışı Kütüphanesi: Yeni başlayanlar için Zapier, yüzlerce hazır otomasyon şablonu sunmaktadır. Bu şablonlar, yaygın kullanım senaryolarını birkaç tıkla kurmayı mümkün kılar. Örneğin “Yeni bir Gmail e-postası gelince Slack’e bildirim gönder” gibi hazır reçetelerden faydalanarak hızlıca otomasyonlar oluşturulabilir. Zapier’in kullanım kolaylığını artıran bu hazır template kütüphanesi, teknik bilgisi az kullanıcıların dahi birkaç dakika içinde otomasyon kurmasını sağlar.
Çeşitli Dahili Araçlar: Zapier, entegrasyonların yanı sıra bazı dahili yardımcı araçlar da içerir. Formatter by Zapier özelliği sayesinde verileri dönüştürme, metin işleme, tarih/sayı biçimlendirme gibi işlemleri kod yazmadan gerçekleştirebilirsiniz. Email by Zapier ile basit e-posta gönderimleri yapabilir veya Webhook aracı ile Zapier’i desteklenmeyen uygulamalara bile web kancaları aracılığıyla bağlayabilirsiniz. Hatta Code by Zapier adımını kullanarak isterseniz Python veya JavaScript kod parçacıkları yazarak özelleştirilmiş işlemler eklemek de mümkündür. Bu esneklik, Zapier’in kutudan çıkan özelliklerini aşarak özel ihtiyaçlara çözüm sunabilmesini sağlar.
Takım ve İşbirliği Özellikleri: Zapier, ekipler için işbirliği özellikleri de sunar. Zapier for Teams planlarında birden çok kullanıcı, aynı hesap altında Zap oluşturup yönetebilir, Zap’leri paylaşabilir ve birlikte düzenleyebilir. Versiyonlama, klasörleme ve izin yönetimi gibi özellikler sayesinde büyük organizasyonlar bile karmaşık otomasyonlarını düzenli bir şekilde yönetebilir. Örneğin, bir pazarlama ekibi ortak bir Zap klasörüne erişip kampanya otomasyonlarını birlikte yönetebilir. Bu işbirliği kabiliyetleri, Zapier’i sadece bireysel bir araç olmaktan çıkarıp kurumsal ölçekte bir otomasyon platformu haline getirir.

Özetle Zapier’in hizmetleri arasında uygulama entegrasyonları, iş akışı otomasyonu, veri dönüştürme, webhook desteği, kod ile özelleştirme ve takım bazlı kullanım gibi pek çok özellik bulunmaktadır. Kullanıcı dostu arayüzü ve hazır entegrasyonları sayesinde, teknik bilgiye sahip olmayan kullanıcılar bile Zapier ile karmaşık otomasyonlar kurabilir durumdadır.

Kullandığı Teknolojiler ve Altyapı

Zapier’in perde arkasında güçlü ve modern bir teknoloji altyapısı bulunmaktadır. Tamamen bulut tabanlı bir servis olan Zapier, yüksek performans ve ölçeklenebilirlik için çeşitli teknolojiler kullanır:

Sunucu ve Backend: Zapier’in sunucu tarafı altyapısı Python dilinde geliştirilmiştir. Backend kısmında popüler web framework Django üzerine inşa edilmiştir. Gelen web isteklerini karşılamak için Nginx web sunucusu kullanılmakta, bu sayede yüksek trafikte dahi hızlı yanıt verebilmektedir. Django tabanlı olması, Zapier’in güvenilir ve bakımı kolay bir sunucu mimarisine sahip olduğunu gösterir.
Veritabanı: Platformun verileri depolamak için kullandığı ana veritabanı MySQL’dir. Kullanıcıların oluşturduğu Zap’ler, ayarlar ve işlem geçmişleri ilişkisel olarak MySQL’de saklanır. Ayrıca, gerçek zamanlı görev yönetimi ve kuyruklama için Zapier Redis adı verilen bellek içi bir veri deposu da kullanır. Redis, özellikle iş akışı yürütme sırasında anlık görev sayısını takip etmek ve işlem hızını dengede tutmak için kullanılır. Bu mimari sayesinde Zapier, aynı anda birçok otomasyon görevini verimli şekilde sıraya alabilir ve yürütebilir.
Sunucusuz İşlevler: Zapier, kullanıcıların otomasyonlarında çalıştırdıkları özel kod adımlarını (örneğin “Code by Zapier” ile yazılan Python/JS kodlarını) yürütmek için AWS Lambda gibi sunucusuz (serverless) teknolojilerden faydalanır. AWS Lambda, ölçeklenebilir bir şekilde kodu çalıştırıp sonucun Zapier iş akışına dönmesini sağlar. Böylece her kullanıcı kodu için ayrı sunucu tutmak gerekmez; altyapı otomatik ölçeklenir ve gerekli olduğunda çalışır.
Bulut Altyapısı: Zapier, barındırma ve ölçeklendirme ihtiyaçları için büyük ölçüde Amazon Web Services (AWS) altyapısını kullanmaktadır. AWS’in sağlam bulut hizmetleri sayesinde Zapier, dünya genelindeki kullanıcılara kesintisiz hizmet sunar ve verileri güvenli bir şekilde saklar. AWS üzerindeki dağıtık mimari, Zapier’e yüksek erişilebilirlik (high availability) ve otomatik ölçeklenebilirlik kazandırır. Yüksek talep olduğunda sistem kaynakları arttırılabilir, sakin dönemlerde azaltılabilir.
İş Akışı Motoru: Teknik olarak Zapier, her bir Zap iş akışını arka planda bir yönlendirilmiş ağaç (directed tree) yapısı olarak modellemektedir. Her bir düğüm bir görevi (adımı) temsil eder ve bu model MySQL içinde uygulanır. Bu sayede bir Zap içindeki adımlar, kök tetikleyiciden dallanarak sıralı şekilde çalıştırılır. Bu workflow motoru, görevlerin bağımsız olarak yürütülmesine olanak tanıyarak herhangi bir adımın diğerinden izole şekilde işlem yapmasını sağlar. Sonuçta hatalı bir adım diğerini etkilemez ve sistem genel bütünlüğünü korur.

Bu teknolojik altyapı sayesinde Zapier oldukça hızlı, güvenilir ve ölçeklenebilir bir servis sunar. Mimarisi, milyarlarca otomasyon işlemini dahi kaldırabilecek şekilde tasarlanmıştır.

Örneğin, Zapier her ay kullanıcıları adına milyarlarca görevi otomatik olarak yürütmekte ve bu büyük hacimli işlemleri altyapısı sayesinde sorunsuz bir şekilde gerçekleştirmektedir. Teknik olarak güçlü temelleri olan Zapier’in, böylece hem bireysel kullanıcıların ufak çaplı otomasyonlarını hem de büyük işletmelerin kritik iş akışlarını aynı güvenle destekleyebilmesi mümkün olmaktadır.

Zapier Kullanım Alanları

Zapier’in esnek yapısı, neredeyse her sektörde ve departmanda farklı kullanım alanları bulmasını sağlamıştır. Farklı iş kollarından kişiler, rutin süreçlerini hızlandırmak ve uygulamalar arası veri akışını sağlamak için Zapier’i benimsemektedir. İşte Zapier’in öne çıkan bazı kullanım alanları ve örnekleri:

Pazarlama ve Satış: Pazarlama ekipleri Zapier’i sıkça dijital pazarlama otomasyonu için kullanır. Örneğin bir web sitesindeki iletişim formu (Contact Form) doldurulduğunda, Zapier ile bu bilgileri otomatik olarak bir CRM sistemine (HubSpot, Salesforce vb.) aktarmak mümkündür. Aynı şekilde yeni bir potansiyel müşteri kaydı alındığında satış ekibine Slack üzerinden bildirim göndermek veya e-posta ile haberdar etmek Zapier ile kolayca kurulabilen otomasyonlardır. Bu sayede satış hunisi hızlanır ve hiçbir müşteri adayı gözden kaçmaz.
E-ticaret: E-ticaret sektörü Zapier’den büyük ölçüde faydalanır. Örneğin bir online mağazada yeni bir sipariş alındığında, Zapier otomatik olarak stok yönetim sistemine bu siparişi iletebilir, faturayı oluşturabilir veya kargo şirketine gönderi talebi açabilir. Benzer şekilde, müşteri sipariş verdikten sonra Google Sheets’te bir satır açarak sipariş listesini güncellemek ya da müşteriye otomatik teşekkür e-postası göndermek Zapier ile entegre edilebilir. E-ticaret işletmeleri için Zapier, çeşitli platformlar (alışveriş sitesi, ödeme sistemi, muhasebe yazılımı, e-posta pazarlama aracı vb.) arasında köprü görevi görerek manuel veri girişlerini ortadan kaldırır.
Müşteri Hizmetleri ve Destek: Zapier, müşteri destek süreçlerinde de yaygın olarak kullanılır. Örneğin bir destek talebi (ticket) sistemi kullanıyorsanız, yeni bir destek talebi oluşturulduğunda Zapier aracılığıyla bu talebi anında bir ekip e-posta grubuna iletip ekip içinde görev yaratabilirsiniz. Veya müşteri destek formuna gelen bir şikayet kaydını otomatik olarak bir proje yönetim aracında (Asana, Trello vb.) kart haline getirip ilgili birime atayabilirsiniz. Böylece müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verilir ve iletişim kopuklukları azalır.
İç Operasyonlar ve İK: Şirket içi operasyonel süreçlerde Zapier, farklı araçları bir araya getirerek çalışanların yükünü hafifletir. Örneğin İnsan Kaynakları (İK) departmanı, yeni bir işe alım formu doldurulduğunda adayı otomatik olarak bir elektronik tabloya kaydetmek ve ilgili İK sorumlusuna e-posta bildirim göndermek için Zapier kullanabilir. Ya da çalışanlar için gelen PTO/izin taleplerini bir formdan alıp onay için yöneticinin takvimine bir not düşecek şekilde otomatikleştirebilir. Proje yönetimi, finans ve iç iletişim gibi alanlarda da Zapier, departmanlar arası veri akışını otomatik hale getirerek iç operasyonları iyileştirir.
Yazılım Geliştirme ve IT: Teknik ekipler bile Zapier’i bazı durumlarda hızlı çözüm olarak kullanabilir. Örneğin GitHub’da oluşturulan bir yeni issue (sorun kaydı) olduğunda bunu Jira’ya kopyalamak veya belirli bir izleme aracından gelen alarmı otomatik olarak SMS atmak Zapier ile mümkündür. IT departmanları, kodlama gerektirmeyen bu hazır entegrasyonlar sayesinde küçük çaplı entegrasyon işleri için vakit kazanırlar. Ayrıca Zapier’in webhook ve API özellikleri sayesinde, geliştiriciler kendi dahili sistemlerini de Zapier ile entegre ederek özelleştirilmiş otomasyonlar kurabilir.
Bireysel ve Serbest Çalışanlar: Yalnızca işletmeler değil, bireysel kullanıcılar da Zapier’den yararlanabilir. Örneğin bir serbest çalışan (freelancer), gelen müşterilerinin bilgilerini Google Sheets’e otomatik aktarıp kendine SMS bildirimi kurabilir. Veya farklı takvimlerini (Google Calendar, Outlook) senkronize ederek tek bir yerde toplamak için Zapier kullanabilir. Kişisel verimlilik açısından bakıldığında, Zapier gündelik görevleri otomatiğe bağlayarak bireylerin zamandan tasarruf etmesini sağlar (örneğin belirli bir saatte rutin bir e-posta göndermek, sosyal medya paylaşımlarını planlamak gibi).

Yukarıdaki örnekler Zapier’in kullanım alanlarının sadece birkaçını temsil ediyor. Eğitimden sağlığa, finansdan üretime pek çok sektörde, tekrarlı ve manuel işlemleri olan herkes Zapier ile bu süreçleri iyileştirebilir. Sektörel bağımsız bir otomasyon aracı olan Zapier, “uygulamalar arası yapıştırıcı” görevi görerek verinin ve iş akışının kesintisiz akmasını sağlar.

Zapier’in Avantajları ve Rakiplerinden Farkları

Piyasada Zapier benzeri birçok iş akışı otomasyon aracı bulunmaktadır (IFTTT, Integromat/Make, Microsoft Power Automate, n8n.io gibi). Ancak Zapier, bazı belirgin avantajları sayesinde öne çıkmakta ve geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından tercih edilmektedir:

Kod Bilgisi Gerektirmeyen Kolay Kullanım: Zapier’in en büyük avantajı, teknik olmayan kullanıcılara hitap eden son derece basit arayüzü ve kullanım kolaylığıdır. Sürükle-bırak yöntemiyle veya formları doldurarak otomasyon kurguları yapmak mümkündür. Bu nedenle programlama bilmeyen pazarlama uzmanı, satış temsilcisi gibi kişiler dahi kendi iş akışlarını kod yazmadan oluşturabilir. Rakiplerinden n8n.io gibi platformlar daha çok yazılım geliştiricilere yönelik karmaşık arayüzler sunarken, Zapier her seviyeden kullanıcı için anlaşılır bir deneyim sağlar. Sonuç olarak öğrenme eğrisi düşük olduğundan, Zapier ile birkaç saat içinde otomasyon oluşturmaya başlanabilir.
Zengin Entegrasyon Ekosistemi: Zapier’in bir diğer önemli farkı, yıllar içinde oluşturduğu devasa uygulama entegrasyon kütüphanesidir. 5000+ entegre uygulama sayısı ile Zapier, rakiplerinin çoğundan daha geniş bir yelpaze sunar. Örneğin, daha sınırlı entegrasyon sunan bir alternatifte bulamayacağınız niş bir uygulama, büyük ihtimalle Zapier’de yer alır. Ayrıca Zapier’in Developer Platform adında bir servisi de vardır; bu sayede harici geliştiriciler kendi uygulamalarını Zapier ekosistemine entegre edebilir. Bu açık ekosistem yaklaşımı, Zapier’i sürekli büyüyen ve güncellenen bir platform haline getiriyor. Rakiplerden IFTTT genelde daha basit ve az kurumsal entegrasyonlara sahipken, Make (eski adıyla Integromat) ve Microsoft Power Automate ise belirli alanlarda güçlü fakat Zapier kadar geniş uygulama desteği sunmuyor. Zapier, genişlik ve kapsayıcılık açısından rakiplerine üstünlük sağlıyor.
Güvenilirlik ve Olgunluk: 2012’den beri piyasada olan Zapier, uzun süredir milyonlarca otomasyonu başarıyla çalıştırdığı için olgunlaşmış ve güvenilir bir platformdur. Hata yönetimi konusunda yerleşik mekanizmaları vardır; bir adım başarısız olursa yeniden deneme (retry) yapabilir veya kullanıcıya hata bildirimi gönderebilir. Ayrıca platform stabilitesi yüksek olduğundan, kritik iş süreçlerini Zapier’e emanet eden pek çok işletme vardır. Örneğin rakip open-source çözüm n8n, esnek fakat kullanıcı kendi barındırmasını yaptığı için bakım sorumluluğu getirir ve hatalarla ilgilenmek kullanıcının görevidir. Zapier ise bulut hizmeti olarak tüm bakım ve güncelleme yükünü kullanıcıdan alır, bu da işletmeler için sorunsuz bir deneyim demektir. 7/24 destek ve kapsamlı dokümantasyon da Zapier’in artılarındandır.
Ölçeklenebilirlik ve Performans: Zapier, tek kullanıcıdan büyük kurumsal müşterilere kadar ölçeklenebilir bir yapıya sahiptir. İster günde 5 otomasyon ister 5000 otomasyon çalıştırın, altyapısı bunu kaldırabilecek şekilde tasarlanmıştır. Rakiplerden bazıları (örneğin self-hosted n8n) yüksek hacimli kullanımda ek altyapı yatırımı gerektirebilirken Zapier, bulut üzerinde gerektiğinde arka planda kapasitesini artırarak hizmet verir. Bu, kullanıcılar için daha az kesinti ve daha hızlı işlem anlamına gelir. Örneğin Zapier, yüksek hızda tetikleme gerektiren entegrasyonlarda webhook mekanizmasını kullanarak anlık (gerçek zamanlı) yanıt verir; daha az kritik durumlarda ise dakikada bir ya da birkaç dakikada bir tetikleme ile sistem kaynaklarını verimli kullanır. Sonuç olarak, hem küçük ölçekli senaryolarda hızlı, hem de büyük ölçekli senaryolarda dayanıklı bir performans sunar.
Topluluk ve Ekosistem Desteği: Zapier yıllar içinde büyük bir kullanıcı topluluğu ve üçüncü parti eklenti ekosistemi oluşturmuştur. Bir sorunla karşılaşıldığında forumlarında benzer durumları yaşayan diğer kullanıcıların paylaşımlarını bulmak mümkündür. Aynı şekilde, bağımsız bloglarda, YouTube eğitim videolarında Zapier ile ilgili sayısız kaynak bulunur. Bu güçlü topluluk desteği, yeni başlayanlar için öğrenmeyi hızlandırır ve daha ileri seviye kullanıcılar için yeni fikirler edinmeyi sağlar. Rakip bazı platformlar henüz daha küçük topluluklara sahipken, Zapier’in piyasa liderliği ona ek bir avantaj kazandırmaktadır.

Zapier vs n8n özelinde bir karşılaştırma yapacak olursak: n8n (n8n.io), açık kaynaklı ve kendi sunucunuza kurabildiğiniz bir otomasyon aracıdır. Teknik esneklik sağlar ve kod yazarak çok özelleştirilmiş akışlar oluşturmanıza imkan tanır. Ancak bu güç ile birlikte kullanımının daha teknik olduğu ve bakım gerektirdiği de unutulmamalıdır. Zapier ise bunun tersine, yönetilen bir hizmet olarak kullanıcılara sunulur ve karmaşık kurulumlarla uğraştırmadan hızlıca sonuç almaya odaklanır. N8n gibi araçlar geliştiriciler ve teknik ekipler için çekici olurken, Zapier özellikle teknik olmayan işletme kullanıcılarına yönelik büyük kolaylık sunar.

Ayrıca Zapier’in hazır entegrasyon sayısı (7000+), n8n’in hazır sunduğu entegrasyonlardan katbekat fazladır. (n8n’de ~300 civarı hazır entegre node mevcut, gerisi kullanıcı tarafından özelleştirilebilir)

Bu da Zapier’i, kutusundan çıktığı haliyle daha donanımlı ve hemen kullanıma hazır bir çözüm yapmaktadır.

Özetlemek gerekirse, Zapier; kullanım kolaylığı, entegrasyon çeşitliliği, güvenilirlik konularında önemli avantajlara sahiptir. Rakip otomasyon platformları arasında öne çıkmasının sebebi, geniş bir kullanıcı kitlesinin ihtiyaçlarını karmaşık teknik detaylara girmeden karşılayabilmesidir. Elbette ki her aracın kendine göre artıları var; ancak Zapier, genel amaçlı ve kullanıcı dostu yaklaşımıyla pazarda ayrı bir konuma sahiptir.

Hedef Kitle

Zapier’in hedef kitlesi oldukça geniştir ve farklı kullanıcı profillerine hitap eder. Platform, hem bireysel kullanıcıların basit otomasyon ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar kolay, hem de işletmelerin daha karmaşık entegrasyon isteklerini yönetebilecek kadar güçlüdür. Başlıca hedef kitle gruplarını şu şekilde belirtebiliriz:

KOBİ’ler ve Büyümekte Olan İşletmeler (B2B): Küçük ve orta ölçekli işletmeler, genellikle farklı yazılımları entegre etmek için ayrı bir BT departmanına veya geliştirme kaynağına sahip olmazlar. Zapier, bu firmalar için adeta bir “entegrasyon departmanı” görevi görür. Özellikle B2B işletmeler CRM, e-posta pazarlama, müşteri destek, faturalama gibi çeşitli araçları kullanır ve Zapier ile bunlar arasında otomasyon kurarak operasyonlarını hızlandırabilir. Örneğin küçük bir ajans, Zapier sayesinde müşteri form verilerini otomatik olarak teklif şablonlarına aktarabilir veya farklı sistemler arasında veri tutarlılığını insan gücü olmadan sağlayabilir. Bu nedenle Zapier, kaynakları sınırlı işletmeler için maliyet-etkin bir çözümdür.
Girişimciler ve Start-up’lar: Yeni kurulan girişimler ve start-up’lar da Zapier’in önemli bir kullanıcı kitlesini oluşturur. Start-up’lar genellikle hızlı hareket etmek ve manuel işleri minimize etmek ister. Kod yazdırmak veya özel entegrasyon geliştirmek zaman ve bütçe gerektirdiğinden, Zapier kullanarak birçok süreci MVP (minimum viable product) yaklaşımıyla çözebilirler. Örneğin bir girişim, Zapier kullanarak web sitesinden gelen kullanıcı kayıtlarını MailChimp’e aktarıp e-posta otomasyonu kurabilir; ya da uygulamasından çıkan verileri Google Sheets’e loglamak için Zapier’e güvenebilir. Girişimciler için Zapier, operasyonel işleri otomatikleştirerek ekibin asıl ürün ve büyüme hedefine odaklanmasına yardımcı olur.
Kurumsal Ekipler ve Şirketler (Enterprise): Zapier başlangıçta daha çok KOBİ’lere odaklanmış olsa da, zaman içinde kurumsal seviyede kullanım için de imkanlar sunmaya başlamıştır. Zapier for Teams/Business planları ile gelişmiş güvenlik, kullanıcı yönetimi ve destek hizmetleri sunularak büyük şirketlerin de platformu kullanabilmesi sağlanmıştır. Kurumsal ekipler, özellikle departmanlar arası veri entegrasyonu veya geçici çözümler için Zapier’i tercih edebilir. Örneğin büyük bir şirkette, BT departmanı yoğun ise, pazarlama ekibi kendi başına Zapier ile geçici bir çözüm kurarak ihtiyaç duyduğu entegrasyonu hızlıca elde edebilir. Ayrıca Zapier, kurumsal onaylı entegrasyonlar (ör. SOC 2 uyumluluğu, SAML tekil oturum açma desteği vs.) ile büyük şirketlerin güvenlik gereksinimlerini karşılayacak özelliklere sahiptir.
Bireysel Kullanıcılar ve Profesyoneller: Tek başına çalışan profesyoneller, serbest çalışanlar veya hatta kişisel projeleri için otomasyon arayan teknoloji meraklıları da Zapier’in hedef kitlesinde yer alır. Örneğin bir serbest sosyal medya yöneticisi, bir platformda yaptığı paylaşımın diğer tüm platformlarda da otomatik yayınlanmasını Zapier ile sağlayabilir. Ya da kendi hayatını kolaylaştırmak isteyen bir kullanıcı, akıllı ev sistemlerini Zapier aracılığıyla Google Calendar’ı ile entegre ederek belirli saatlerde otomatik görevler çalıştırabilir. Bu tür bireysel senaryolarda Zapier, kişisel verimlilik aracı olarak kullanılmaktadır. Ücretsiz planının bulunması da bireysel kullanıcıları cezbetmektedir.
Yazılım Geliştiricileri ve Teknik Kullanıcılar: İlginç bir şekilde, Zapier her ne kadar kodlama gerektirmeyen bir platform olsa da, bazı yazılım geliştiriciler ve teknik kullanıcılar tarafından da benimsenir. Bunun bir nedeni, Zapier’in hızlı prototipleme imkanı sunmasıdır. Bir geliştirici, kapsamlı bir entegrasyon projesine başlamadan önce Zapier ile fikrini test edebilir veya düşük öncelikli entegrasyon ihtiyaçları için zaman kazandırıcı bir çözüm olarak Zapier’i tercih edebilir. Ayrıca Zapier’in Webhook ve Developer Platform özellikleri, geliştiricilere kendi özel uygulamalarını entegre etme veya Zapier’den web tetikleyicileri alma imkanı tanır. Teknik kullanıcılar Zapier’i, her şeyi sıfırdan kodlamak yerine hazır altyapıyı kullanarak çabuk sonuç almak amacıyla stratejik bir araç olarak görebilir.

Özetle, Zapier farklı ölçek ve beceri düzeyindeki kitlelere hitap eden geniş bir hedef kitleye sahiptir. Non-tech (teknik olmayan) kullanıcılar Zapier sayesinde kendi otomasyon çözümlerini geliştirip iş akışlarını iyileştirebilirken, tech-savvy (teknik bilgili) kullanıcılar da Zapier’den hız ve kolaylık açısından faydalanabilir.

Bu kapsayıcı yaklaşım, Zapier’in büyümesinde önemli rol oynamıştır ve platformu hem bireyler hem de kurumlar için vazgeçilmez hale getirmiştir.

Teknik Yönler: Güvenlik, Hız ve Ölçeklenebilirlik

Zapier, bir otomasyon platformu olarak kullanıcı verilerini farklı uygulamalar arasında taşıma rolü üstlendiği için güvenlik kritik önem taşır. Aynı zamanda, çok sayıda kullanıcıya hizmet ettiği için hız ve ölçeklenebilirlik de teknik açıdan odaklandığı alanlardır. Zapier, bu konularda yüksek standartlar benimseyerek kullanıcılarına güven vermektedir:

Veri Güvenliği ve Şifreleme: Zapier, kullanıcı verilerinin güvenliğini sağlamak adına endüstri standartlarında şifreleme ve koruma yöntemleri kullanır. Veriler aktarılırken TLS 1.2 protokolü ile şifrelenir, yani uygulamalar arasında veri transferi yapılırken bilgiler güvenli bir tünelden geçer. Aynı şekilde, Zapier’in kendi sunucularında depolanan veriler de 256-bit AES şifreleme ile korunmaktadır. Bu, finans ve bankacılık sektöründe dahi kullanılan güçlü bir şifreleme standardıdır. Ayrıca Zapier, iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) desteği sunarak hesap güvenliğini artırır ve yetkisiz erişimi engeller. Platformun bulut altyapısı AWS üzerinde çalıştığı için, AWS’in sağladığı fiziksel ve ağ güvenliği önlemlerinden de faydalanmaktadır.
Uyumluluk ve Sertifikasyon: Zapier, kurumsal müşteriler için güvenlik ve uyumluluk konusunda belirli sertifikalara sahiptir. Özellikle SOC 2 Type II ve SOC 3 gibi güvenlik denetim sertifikasyonlarına sahip olması, Zapier’in sistemlerinin bağımsız denetleyiciler tarafından incelenip onaylandığını gösterir. Bu uyumluluk raporları; veri gizliliği, bütünlüğü ve erişilebilirliği gibi konularda Zapier’in güvenilir bir hizmet sunduğunu kanıtlar niteliktedir. (Not: Sağlık sektörü için önemli bir kriter olan HIPAA uyumluluğu konusunda ise Zapier, bazı kısıtlar nedeniyle tam uyumlu olmadığını belirtmiştir. Sağlık verisi gibi hassas bilgiler için farklı önlemler alınması gerekebilir.) Bunun dışında Zapier, GDPR gibi uluslararası veri koruma düzenlemelerine de riayet ettiğini ve kullanıcı verilerini mevzuata uygun biçimde işlediğini beyan etmektedir.
Performans ve Hız: Zapier, otomasyonların makul sürelerde tetiklenip çalışması için hem altyapı optimizasyonları yapmış hem de tasarım olarak akıllı çözümler sunmuştur. Gerçek zamanlıya yakın performans gerektiren senaryolar için Webhooks veya uygulamaların kendi anlık tetikleyicileri kullanılır – bu sayede bir olay olduğunda Zapier anında haberdar olup ilgili eylemi başlatır. Örneğin bir form doldurulduğunda anında diğer tarafa iletmek webhooks ile mümkündür (bu özellik Zapier’de belirli planlarda mevcuttur). Diğer durumlarda Zapier, periyodik aralıklarla (örneğin her 5 veya 15 dakikada bir) kaynak uygulamayı kontrol ederek yeni bir tetikleyici olay olup olmadığını tespit eder. Bu yaklaşım, sistem üzerinde aşırı yük oluşturmadan düzenli bir kontrol mekanizması sağlar. Tipik bir Zap’in tetiklenme süresi, kullanılan entegrasyonun türüne göre anlık ile birkaç dakika arası değişebilir ki bu çoğu iş süreci için yeterince hızlıdır. Ayrıca Zapier’in mimarisi, aynı anda çok sayıda Zap’in çalışmasını kaldırabilecek şekilde yatay ölçeklenebilir tasarlanmıştır. Görevlerin dağıtık olarak işlenmesi sayesinde, bir kullanıcının ağır işlemleri başkasının işlemlerini yavaşlatmaz.
Ölçeklenebilirlik ve Yük Yönetimi: Milyonlarca kullanıcıya hizmet veren Zapier, arka planda esnek ölçeklenebilirlik ilkesiyle çalışır. Platform, artan iş yükünü karşılamak için otomatik olarak daha fazla sunucu kaynağını devreye alabilir. Örneğin, belirli bir anda olağanüstü sayıda tetikleyici tetiklense dahi Zapier bu talepleri kuyruklayıp işleyebilir, sistemin çökmesini engeller. İçeride kullanılan Redis tabanlı kuyruk sistemi, aynı anda çalışan görev sayılarını izler ve gerektiğinde yeni görevlerin başlamasını anlık olarak geciktirip trafik şekillendirme (throttling) uygular. Bu, tüm kullanıcılar için adil ve dengeli bir performans sağlar. Sonuçta, bir kullanıcı çok yoğun bir süreç çalıştırırken, başka bir kullanıcı da kendi süreçlerini yavaşlama olmadan devam ettirebilir. Zapier ekibi, Site Güvenilirliği Mühendisleri (SRE) ile birlikte sistemi sürekli izlemekte ve ölçeklenebilirliği geliştirmektedir. 7/24 devrede olan izleme ve uyarı sistemleri sayesinde herhangi bir aksaklık oluştuğunda hızla müdahale edilerek yüksek kullanılabilirlik (availability) sağlanır.
Yüksek Erişilebilirlik ve Yedeklilik: Teknik altyapı açısından Zapier, hizmet sürekliliğine önem verir. Veriler düzenli olarak yedeklenir ve olası donanım arızalarına karşı sistemler yedekli çalışır. AWS üzerinde coğrafi dağıtımla, belirli bölgedeki bir kesinti başka bir bölgedeki sunucular üzerinden telafi edilebilir. Ayrıca Zapier, sistem durumunu kullanıcıların takip edebilmesi için bir status (durum) sayfası sunar; böylece herhangi bir hizmet kesintisi veya yavaşlık durumu şeffaf biçimde iletilir. Platform, geçmişte aylık %99 üzerinde çalışma süresi (uptime) metrikleri ile güvenilirliğini kanıtlamıştır.

Özetle, Zapier güvenli, hızlı ve ölçeklenebilir bir otomasyon platformudur. Hem bireylerin hem de şirketlerin verilerini güvenle işleyebilecek güvenlik önlemleri alır, hem de yoğun kullanım senaryolarında dahi kararlı performans gösterir. Bu teknik sağlamlık, kullanıcıların gönül rahatlığıyla kritik iş akışlarını Zapier’e emanet etmelerini mümkün kılmaktadır.

Kullanıcı Deneyimi ve Arayüzü

Zapier, karmaşık entegrasyon görevlerini basit bir arayüz aracılığıyla yönetilebilir hale getirmesiyle tanınır. Kullanıcı deneyimi (UX) ve arayüz tasarımı, platformun başarısında büyük pay sahibidir çünkü teknik olmayan kullanıcıların bile rahatça otomasyon kurabilmesini sağlamaktadır:

Kolay ve Anlaşılır Arayüz: Zapier’in web tabanlı arayüzü, temiz ve anlaşılır bir tasarıma sahiptir. Kullanıcılar hesaplarına giriş yaptıklarında, mevcut Zap’lerini liste halinde görür ve yenisini oluşturmak istediklerinde adım adım ilerleyen bir sihirbaz (wizard) yapısı ile karşılaşırlar. Yeni bir Zap oluştururken önce bir tetikleyici uygulama ve olay seçilir, ardından bir veya daha fazla eylem adımı eklenir. Bu süreç boyunca Zapier, kullanıcıyı yönlendiren açıklamalar ve ipuçları sunar. Arayüz, formlar ve açılır listeler yardımıyla seçim yapmayı kolaylaştırır – örneğin tetikleyici olarak Gmail seçildiğinde, sonraki adımda otomatik olarak Gmail’e özgü tetikleyici türlerini listeler (yeni e-posta, eklenen etiket vb.). Bu dinamik yönlendirmeler sayesinde kullanıcı, ne yapacağını bilmediğinde bile arayüz onu doğru şekilde yönlendirir.
Sürükle-Bırak İş Akışı Tasarımı: Zapier, iş akışı oluştururken sürükle-bırak (drag-and-drop) mantığını da destekler. Özellikle bir Zap içindeki adımların sıralamasını değiştirmek, yeni bir adım eklemek veya koşullu dallar oluşturmak gibi görsel işlemler sürükle-bırak ile yapılabilir. Örneğin bir Path (koşullu yol) eklemek istediğinizde, arayüz bunu görsel olarak iki dala ayırarak gösterir ve her dal için ayrı eylem adımlarını alt alta sürükleyerek tasarlamanızı sağlar. Bu yaklaşım, teknik akışın zihinde canlandırılmasını kolaylaştırır. Kullanıcı, otomasyonun akış diagramını kafasında kurmak zorunda kalmadan, Zapier’in görsel ipuçlarıyla neyin önce neyin sonra geleceğini net bir şekilde görebilir.
Alan Eşleme ve Veri Dönüştürme Kolaylığı: Bir uygulamadan alınan veriyi diğerine aktarırken, Zapier arayüzü alan eşleme (field mapping) işlemini oldukça kullanıcı dostu bir şekilde sunar. Örneğin tetikleyici olarak bir formdan “isim”, “email” gibi alanlar geldiyse, bunları sürükleyerek veya tıklayarak hedef uygulamadaki karşılık gelen alanlara yerleştirebilirsiniz. Zapier bu noktada gerçek örnek verileri gösterebildiği için, kullanıcı neyin aktarılacağını somut olarak görür. Ayrıca herhangi bir alanın yanında basit dönüşümler yapma (örneğin metni büyük harfe çevirme, tarih formatını değiştirme) gibi işlemler için arayüzde seçenekler sunulur. Bu sayede, birçok durumda ayrı bir kod yazmaya gerek kalmadan arayüzdeki seçeneklerle veri uyarlaması yapılabilir.
Çoklu Adım ve Zor Koşulların Yönetimi: Zapier arayüzü, hata ayıklama ve test etme konusunda da kullanıcı deneyimini iyileştirecek özellikler içerir. Her bir adımı oluşturduktan sonra, “Test & Review” adımıyla o adımın doğru çalışıp çalışmadığını gerçek verilerle deneme imkanı vardır. Platform, olası hataları kullanıcıya anlaşılır mesajlarla iletir ve düzeltme yönünde öneriler sunar. Örneğin bir API bağlantısı hatası varsa, arayüzde ilgili adım kırmızı ile işaretlenerek kullanıcıdan bağlantı bilgisini kontrol etmesi istenir. Ayrıca Zap’ler devreye alınmadan önce tüm adımların test edilmesini öneren bir süreç akışı vardır ki bu da kullanıcıların hatalı bir otomasyonu çalıştırmasını önlemeye yardımcı olur.
Mobil Uyum ve Bildirimler: Zapier, öncelikli olarak masaüstü web arayüzüyle kullanılsa da mobil uyumlu bir tasarıma da sahiptir. Acil durumlarda mobil tarayıcı üzerinden Zap’lerinizi kontrol edebilir veya çalıştırabilirsiniz. Ayrıca Zapier’in mobil uygulaması sayesinde hareket halindeyken belirli Zap’leri tetiklemek veya durum bildirimleri almak da mümkündür. Arayüz tasarımı farklı ekran boyutlarına uyum sağlayabildiği için, kullanıcı deneyimi cihazdan cihaza tutarlı kalır. Bildirim tarafında ise Zapier, hatalar meydana geldiğinde veya belirli Zap tamamlandığında e-posta ile kullanıcıyı bilgilendirebilir. Bu da kullanıcı deneyiminin bir parçası olarak, otomasyonların arka planda sorunsuz çalıştığından emin olmayı kolaylaştırır.
Dil ve Yerelleştirme: Zapier arayüzü şu an için ağırlıklı olarak İngilizce olsa da, kullanılan terimler ve ikonlar oldukça evrenseldir. Bu nedenle temel düzeyde İngilizce bilen bir kullanıcı, platformu kullanırken genellikle zorluk yaşamaz. Arayüzdeki ikonografi ve adlandırmalar sezgiseldir: Örneğin “+” işaretine tıklamak yeni adım ekler, çark simgesi ayarları temsil eder vb. Ayrıca Zapier’in kapsamlı yardım dokümantasyonu da arayüzle entegre şekilde sunulur; herhangi bir ekranda “Yardım” bağlantısına tıklayarak o özellikle ilgili rehberlere ulaşabilirsiniz. Kullanıcı deneyimini bütünleyen bu yardım kaynakları, takıldığınız noktada hızlı çözüme ulaşmanızı sağlar.

Genel olarak Zapier, kullanıcı dostu arayüzü ve sezgisel deneyimi sayesinde karmaşık görünen entegrasyon işlerini bile basitleştirir. Bu alandaki ünü, birçok ödül ve kullanıcı geri bildirimiyle de belgelenmiştir. Platformu ilk kez kullanan biri, kısa sürede mantığını kavrayıp kendi otomasyonlarını oluşturmaya başlayabilir. Zapier ekibi de arayüzü sürekli geliştirmekte; kullanıcı geri bildirimlerine dayanarak yeni kolaylaştırıcı özellikler eklemektedir. Örneğin son dönemde tanıtılan Zapier Canvas özelliği, iş akışlarını daha görsel bir şekilde tasarlamaya imkan tanıyarak kullanıcı deneyimini bir adım ileri taşımayı hedeflemektedir.

Güncel Gelişmeler ve Planlanan Özellikler

Zapier, yalnızca mevcut özellikleriyle yetinmeyip sürekli evrim geçiren bir platformdur. Kullanıcı ihtiyaçlarına ve teknoloji trendlerine göre yeni özellikler eklemekte ve iyileştirmeler yapmaktadır. İşte Zapier dünyasındaki güncel gelişmeler ve gelecek planlarına dair bazı bilgiler:

Zapier Tables ve Interfaces: 2022 yılının sonlarına doğru Zapier, hizmet portföyünü genişleterek Tables ve Interfaces adında iki yeni ürünü erken erişime (beta) açtı. Zapier Tables, otomasyonlar için bir tür dahili veritabanı hizmeti sunarak kullanıcıların verilerini Zapier üzerinde saklayabilmelerini sağlıyor. Bu sayede, geçici olarak verileri tutmak veya uygulamalar arası veri taşırken bir ara depo kullanmak gerektiğinde Google Sheets gibi harici araçlara ihtiyaç azalıyor. Zapier Interfaces ise kullanıcıların Zapier iş akışlarını tetiklemek veya veri girişi yapmak için basit web arayüzleri (formlar, sayfalar) oluşturmasına imkan tanıyor. Örneğin, bir takımın kullanımına özel bir talep formu veya gösterge paneli hazırlayıp, arka planda Zapier ile entegre işler gerçekleştirmek Interfaces ile mümkün. Bu iki yenilik, Zapier’i klasik “arka planda çalışan otomasyon” rolünün ötesine taşıyarak, uçtan uca çözümler sunabilen bir platform haline getirme yönünde atılmış adımlar olarak görülebilir. TechCrunch haberine göre Zapier, bu hamleyle kullanıcıların üçüncü parti veri tutma ve arayüz araçlarına bağımlılığını azaltmayı ve daha bütünleşik bir deneyim sunmayı hedefledi.
Transfer by Zapier: Yine Zapier’in yakın zamanlı yeniliklerinden biri Transfer aracıdır. Transfer, büyük miktarda veriyi toplu halde bir sistemden diğerine taşımaya yarayan özel bir araçtır. Örneğin CRM’deki binlerce müşteri kaydını bir seferlik olarak bir ERP sistemine aktarmak istediğinizde, bunu tek seferlik bir Zap ile yapmak zor olabilirdi. Transfer aracı, bu tür toplu veri taşıma senaryoları için optimize edilmiştir. 2022’de ZapConnect etkinliğinde duyurulan Transfer özelliği, kullanıcıların geçmiş verileri de kolayca entegre edebilmesine imkan tanıyarak Zapier’in sadece yeni olaylar için değil, geçmişten gelen veriler için de çözüm sunmasını sağlamıştır. Güncel olarak Transfer aracı, Zapier’in erken erişim programının bir parçası olarak sunulmaktadır.
Yapay Zeka Entegrasyonları: 2023 yılıyla birlikte tüm teknoloji dünyasında olduğu gibi Zapier’de de yapay zekâ (AI) rüzgarı esmeye başladı. Zapier ekibi, yapay zekayı otomasyonlarla birleştiren yeni özellikler üzerinde çalışıyor. Öne çıkan güncel gelişmelerden biri, ChatGPT ile doğal dil entegrasyonudur. OpenAI’nin ChatGPT modeline eklenti (plugin) desteği gelmesiyle beraber Zapier, resmi bir ChatGPT eklentisi yayınladı. Bu eklenti sayesinde kullanıcılar, ChatGPT sohbet arayüzü içerisinden Zapier’e komut verebiliyor ve çeşitli uygulamalarda eylemler gerçekleştirebiliyorlar. Örneğin ChatGPT’ye “Son gelen Gmail mesajlarımdan önemli olanları alıp Slack’te kendime gönder” gibi bir komut yazıldığında, arka planda Zapier devreye girip ilgili otomasyonu çalıştırabiliyor. Bu, doğal dil ile otomasyon devriminin bir parçası olarak görülüyor ve kullanıcı deneyimini daha da kolaylaştırıyor. Zapier ayrıca AI Actions adını verdiği özellikle, kullanıcıların Zap’ler içinde hazır AI modellerini kullanmasına olanak tanıyor (örneğin bir metni otomatik özetlemek için OpenAI API’ını bir adım olarak eklemek gibi).
Zapier Canvas (Görsel Akış Tasarımı): Zapier’in beta olarak sunduğu Canvas özelliği, karmaşık iş akışlarını planlamak ve görsel olarak tasarlamak için geliştirilmiş bir araçtır. Canvas, adeta dijital bir beyaz tahta gibi, kullanıcıların otomasyon adımlarını kutucuklar halinde yerleştirip aralarındaki bağlantıları çizerek tüm süreci tek ekranda görmesini sağlıyor. Bu özellik, özellikle çok adımlı ve dallanmalara sahip Zap’leri zihinde canlandırmayı kolaylaştırıyor. Ayrıca Canvas içerisine entegre edilen yapay zeka desteğiyle, kullanıcı yazıyla ne yapmak istediğini belirttiğinde sistem otomatik olarak bir akış taslağı da oluşturabiliyor. Bu, gelecekte otomasyon oluşturmanın çok daha sezgisel ve hızlı hale geleceğine işaret eden önemli bir gelişme.
Chatbots ve AI Agents: Zapier’in yenilikleri arasında beta sürecinde olan Chatbots ve Agents isimli iki özellik daha dikkat çekiyor. Zapier Chatbots, yapay zekâ ile çalışan sohbet botları oluşturmayı ve bunları Zapier aracılığıyla çeşitli uygulamalara bağlamayı hedefleyen bir özellik. Yani, örneğin sitenizde bir destek sohbet botu oluşturup, Zapier entegrasyonları sayesinde botun kullanıcıdan aldığı verileri CRM’e aktarması veya bot üzerinden bir toplantı isteği gelirse takvime işlemesi mümkün hale gelebilecek. Zapier Agents ise belirli görevleri otonom şekilde gerçekleştirebilecek “akıllı ajanlar” oluşturmayı amaçlıyor. Bu ajanlar, arka planda çalışarak bir hedefe yönelik birden fazla adımı kendi başlarına koordine edebilirler (bir nevi mini yapay zekâ asistanları). Zapier Agents, Zapier’in klasik tetikleyici/eylem modelinin ötesine geçip daha senaryo bazlı ve akıllı otomasyonlara kapı aralıyor.
Kodu Buluta Taşıyan “Functions”: Geliştiriciler için heyecan verici bir yenilik olarak Zapier, Functions adında bir özelliği beta olarak tanıttı. Functions, Zapier arayüzü üzerinden daha kapsamlı kod yazmaya ve bu kodu bulutta çalıştırmaya imkan tanıyor. Aslında Zapier’in Code adımı uzun süredir küçük kod parçalarına izin veriyordu; ancak Functions ile birlikte tam teşekküllü bir web IDE (entegre geliştirme ortamı) sunularak, geliştiricilerin Zapier içinde daha kompleks mantıklar ve entegrasyonlar yazması mümkün kılınıyor. Bu özellik sayesinde Zapier, yalnızca no-code kullanıcıları değil, kod yazabilen profesyoneller için de cazip bir entegrasyon platformu haline gelmeyi hedefliyor. Örneğin, bir geliştirici Functions ile karmaşık bir veri işleme algoritmasını Zap içine gömebilecek veya özel API entegrasyonlarını kendi koduyla yazıp Zapier’de çalıştırabilecek.
Kullanıcı İsteklerine Göre İyileştirmeler: Zapier ekibi, kullanıcılarından gelen geri bildirimlere dayalı olarak platformu sürekli geliştirmektedir. Son dönem güncellemeleri incelendiğinde, en çok talep edilen 8 özelliğin kullanıma sunulduğu görülüyor. Bunlar arasında, Zap’ler için taslak kaydetme özelliği (draft mode), Zap versiyonlama (geçmiş değişiklikleri izleme), Transfer aracı için zamanlama (belirli aralıklarla otomatik transferler yapma), gelişmiş hata bildirim seçenekleri (özelleştirilebilir hata e-postaları), klasör içinde alt klasörler oluşturma (Zap organizasyonu için) ve süper yönetici rolü (takım hesaplarında üst düzey yönetici ayrıcalıkları) gibi iyileştirmeler yer alıyor. Bu tür geliştirmeler, platformun olgunlaşmasına katkıda bulunurken kullanıcı deneyimini de doğrudan iyileştiriyor.
Gelecek Planları: Zapier, resmi olarak gelecek yol haritasını detaylı bir şekilde paylaşmasa da, mevcut gidişat bazı ipuçları veriyor. Şirket yetkilileri, entegrasyon kapsamını daha da genişletmeye, otomasyonları daha “akıllı” hale getirmeye ve kullanıcıların işini kolaylaştıracak yan araçlar sunmaya odaklandıklarını belirtiyor. Örneğin, daha gelişmiş veri görselleştirme araçları, proje yönetimi özellikleri veya belirli sektörlere özel otomasyon paketleri ileride görebileceğimiz yenilikler olabilir. Ayrıca, rakiplerin hamlelerine bakılırsa (özellikle Microsoft ve diğer büyük oyuncuların otomasyon platformlarına AI entegre etmesi gibi), Zapier’in de yapay zekâ alanında sürekli yenilik peşinde olacağını söyleyebiliriz. API ekonomisinin büyümesiyle beraber, Zapier’in API temelli daha fazla hizmeti (örneğin bir Zapier CLI veya doğrudan entegre edilebilir SDK’lar) sunma ihtimali de mevcut.

Sonuç olarak Zapier, durgun bir ürün olmayıp sürekli gelişen ve genişleyen bir platformdur. Tables ve Interfaces ile kendi küçük ekosistemini oluşturması, yapay zeka ile entegrasyonu derinleştirmesi ve kullanıcı dostu yenilikler getirmesi, Zapier’in pazardaki lider konumunu koruma ve kullanıcılarına daha fazla değer sunma çabasının göstergesidir. Güncel gelişmeler, Zapier kullananların karşısına daha fazla imkan ve kolaylık çıkarırken, planlanan özellikler de otomasyon alanının geleceğine dair heyecan verici bir tablo çizmektedir. Zapier’i kullanarak iş süreçlerini otomatikleştirenler, önümüzdeki dönemde çok daha yetenekli ve akıllı bir Zapier deneyimi bekleyebilirler.